05-05-2010, 23:08 | #1 |
Dost
Üyelik Tarihi: Jul 2009
Mesajlar: 298
Tesekkür: 489
|
Umut
Dinmez,yaralı yüreğimin sesidir
siteadi.com - Umut Ölümlerden yılmamış öfkemin vururda kara bulutlarına açar mavisi göklerin Derin mi derin , binlerce yıl öncesinin Boynumuza taktığı kulluk halkasıdır bu yara Kanadı kırılmış kuşta,açmadan koparılmış tomurcukta, Ve mavi düşleri çalınmış boynu bükük çocuktadır. Aktık nehir nehir,taştık deniz deniz Tarifsiz acılarla buluştu en nazlı körpeliklerimiz Lakin ulaşamadı daha ve ulaşamayacakta,analarımızın kutsal rahmine kara eli ölümün Bire yüz , yüze bin kattık , ve volkanlar kopardık tek kıvılcımdan. Sönmedi yüreklerimizin ateşi dinmedi öfkemiz Bundandır ki olmaz korkuların cenderisinde çığlık çığlığa yürekleri Telaşlı bir kudurganlık ve kanmaz bir susamışlıkla Dolaşır zulmün bıçakları dört bir yanında dünyanın. Coşkun bir lav akışıdır önüne geçilmek istenen, Ve koca koca buz dağlarıdır,güneşin önüne engel diye dikilen Zındandır,işkencedir,sürgündür,ölüm ve ihanettir dayatılan kurtulmayalım diye boynumuzda halkadan... Nafiledir sevgili,nafiledir kağıttan kaftanların çabası. Yaklaşan sonun kuduz çırpınışında, Zulmün tiranları elleri kanda,ayakları kireç kuyusunda son ısırışıdır vahşetin. Çıkar ellerini koynundan,bükme boynunu Bugün en kolay iştir ağlamak Ve ihanete eştir kavganın şartlarıı yok saymak. Aldatmasın seni bu sessizlik Son darbenin kılıçlarıdır bilenen yüreğimde sessizliğin. Ve ölümsüz şarkımızın ışıltısı,tükenmez gür soluklarıdır İşkencehanelerde,dar ağaçlarında ve hain pusularda ölümün karanlık rahminde kanla döllenen. Öyle kuru bir yaprak gibi bırakma kendini, Örsele yüreğini derinden , ve savur kavganın o ak kor ateşine o kara kederini. Unutma yetmiş üç on sekiz mayısını, Hatırla, ve öğren ondan tek başınada olsan dövüşmeyi ve yenmeyi. Olmaz deme,yıkılmaz deme zulmün kara cidarı inan o cevhere O cevher ki,nice zorbalıklara baskın çıkmış elan elvan marazın biricik dermanı lokman elidir O cevher ki, bengi suyu,ustasıdır sonsuz sevincin Kulak ver onun sesine,yeniden bile kinini o cevherle, Ve keskin bir giyotin gibi çullan zulmün ensesine Bak o zaman sen göreceksin ki boş bir rüya değilmiş uğruna ölünen Zaman kısa,zaman dar sende bilirsinki bir yol ayrımındayız şimdi, Yılgınlar,dönekler ve hainler ortasında dolaşıp durma efkarla Ağlamak boş,faydası yok hiçbir dövünmenin, Ve boşuna değil bunca kavga çabası Bir aşkın buyruğudur önüne geçilmek istenen, Bir sevdadır uğruna ahular içilesi, Bir sevda ki mavi düşüdür çocukların,zincirsiz ve duvarsız en son resmidir dünyanın, Bir sevda ki uğruna nice canlar vermişiz. Onlar ki,yürekleri avuçlarında,tasasız ve tereddütsüz yürüdüler mayınlı yollarda. Genç,körpe,tomurcuk tazeliklerini akıttılar şorul şorul,cömertçe yüzümüzün kederi dağılsın diye. Onlar ki demirin,betonun,taşın asğırlığına taşıdılar en billoş sesleri. Havasız,susuz ve topraksız bire birlik karanlık hücrelerden Güneşi yudum yudum içmiş baharlar gönderdiler zemherimize. Onlar ki kendilerinden önce düşenlerin yüreklerine tutunup bir iş tulumundan sıyrılır gibi Düştüler aynı rahatlık içinde,aynı sevinçle,aynı sevda uğruna... Onlar ki, tüm çarelerin tam bittisinde göklere uzanan bir ışıltılı yoldur Kavgamızın bükülmez mızrak uçlarında. Sabrın taşı çatlattığı yerde,ateşin gözlerinde .yer altı sularındadır onlar. Ve onlar ki, ben anlatamam ve ben tutamam yasını ölümsüzlüğün Çünkü bu ölümsüzlüğe dair tutanaktır Dolu dolu yoğun ve aralıksız sapına kadar yaşamaktır. İnançtır bu,sevinçler derleten acılardan Ve güldüren kan revan içinde ve yıkan sarayları tahtları Ve değiştiren bahtları ve olduranki odur olması. Nafiledir zulmün çabası,mutlaka ama mutlaka gerçekleşecektir Tüm insanlığın kardeşlik rüyası... Çıkar ellerini koynundan,bükme boynunu,suskunluğun biriktirdiği alınacak öclerdir Ve dövülme tavındadır şimdi kızıl yıldızın çeliği. Varsın herşey bitti desinler dönekliğin şerbetiyle yüreklerini ferahlatanlar, Ve avaz avaz haykırsınlar deliliğimizi yılgınlığın doruğunda pinekleyenler, Ödü patlak tavşanların can havli telaşıyla söylenir mi ihtilalin türküsü Bakılır mı ışığa yarasa gözleriyle ve uzun uzun yollar tükenir mi Yakmadan bedenleri yüreklerin ateşi Boşuna tüketmeyin nefeslerinizi,boşuna yormayın çenelerinizi Doğrudur muhteremler,doğrudur dediğiniz hemide bin kere,milyon kere,sonsuz kere sicillidir Deli oğlu deliliğimiz. Lakin eski bir bataklık türküsünün,derinden gelen yankısıdır Günün boz bulanıklığında,kızıl dekorlar ve yeni çalgılar eşliğinde Notası notasına döktürdüğümüz isteriknameler. Gerek varmı anlatmaya,herkesin malumudur ol hikayet Ol hikayet ki üç boyutlu ihanet, Önce örgütleyeceklermiş bütün zihinleri, sonra bir gece ansızın helikopterlerle indireceklerimş dağların doruklarında Yaman kızıl birlikleri Ve bu aklı harikayla döndüreceklermiş tekeri. Tavşanla kaç,tazıyla kovala incelikleri ya da minareden at beni in aşağı tut beni İşte size bayramlık şekerlemelerin yeni mamulleri. İlaveten terbiye edilmiş aslanların,süt dökmüş uyuz kedilerle ebedi kardeşlik bilgirgeleri. Kulakların çınlasın doğu,al işte sana yeni akıl küpleri Ziraa deliyiz biz,kadrini bilmez harcarız böyle değerleri. EY inkar sofrasında kaşık sallayanlar, EY felaket tellaları duygu tüccarları, Herşeyi kendileriyle başlatıp kendileriyle bitiren aklı sivriler Ne çabuk çıkmaza soktunuz kızıl güzergahları Ne çabuk unuttunuz kızıl antları Ama unutmadı eyfel şehrinin duvarları Ve sizi arıyor şimdi duvardaki kavga şampiyonları Neredesiniz,çıkın deliklerinizden yüreğinizmi durdu,saatinizmi yoksa. Bir kez daha dönek sürüleri,bir kez daha abbas yolcular İyice kazın beyinlerinize Ve cesetlerimizin ardından yazın büyük puntolarla teşhir bildirilerinize "EVET BİZ AKIL ALMAZ DELİLERİZ" En az ustaları kadar o kutsal sevdamızın Ve gönüllü fedaileriyiz bu gönüllü aşkın. Bir akıllı yeter bize sevgili,bir akıllı yeter Bir akıllı ki biley taşı yapmış kitabı kılıcına,baruta,kurşuna dökmüş Sayfa sayfa ve namlularla söylemiş ihtilal türküsünü Bir akıllı ki delilik ondan bize pahabiçilmez miras. Hatat deme çekme içini,o cevher ki çözecektir kafandaki kör düğümlerin hepsini Ölüm tuzaklarıyla örülü ateşten bir yoldur bu Dayanamaz her yürek,her aklın harcı değildir bu yolda yürümek Hainler,dönekler çıkacaktır elbet ve unutma ki Her an hemen yanı başında filizlenebilir ihanet Sözünüzü dün ,bugün ve yarın içimizde gizlidir en tehlikelisi ve en güçlüsü düşmanların. İşte o büyük ustanın dediği gibi sırasıdır şimdi burjuva karargahlarını bombalamanın işte böyle sevgili gel artık fazla söyletme beni Bu son çağrıdır sana,körükle yüreğindeki kıvılcımı hazır ol kavgaya Yolumuz unzun yolumuz çetin keskin dönemeçlerden,derin uçurumlardan Ateşin cehennemsi koruna basa basa geçeceğiz Kan,acı ve ölümün örsünde dövüle dövüle çelikleşeceğiz Tarih tanığımızdır ve tarih bilir ki biz yaralarımızın üstüne basa basa yürürüz Yeniden ve yeniden yaratırız hayatı ölümlerin içinden Sulu göze,yufka yüreğe tasaya ve tereddüte yer yoktur saflarımızda Her an hazır,her an uyanık ve her an tetikte olunacaktır, Vura vurula,kıra kırıla,yana yana,sırılsıklam gömleklerimizin soğumadan teri Duraksız ve aralıksız gidilecek bu yoldan Ve akacak kan daha fazla akacak bugüne kadar akandan Senin anlayacağın zor zoru sökecek Ve böyle sürecek devlet zorbasının ateşi sönünceye dek Bizimdir bu dünyua bu kavga durmaz ya da İzin vermeyin yoldaşlar küllenmesin yüreklerin ateşi Doldurun umutsuzluğun çirkef çukuruna kızgın lavlarını coşkunun Kuşatma saatidir şimdi yüreklerin doruklarını Haber salın dört bir yana,kuşana canlar,kuşana yollara,düşüle dağlara,çıkıla Ateşler yakıla, kavga günüdüe günüdür hey serden geçme günüdür Barutun kurşunun öcün günüdür Ağlasın anaları analarımı ağlatanların Ve yıkılsın dünyaları dünyamızı karartanların Kavganı töresi bu kan kanla yıkanacak al kanlı gömleklerle hedefe varılacak Kaldır başını bak, kökleri yer altı sularında alnı dudaklarında Şafağın açtı açacak kızıl goncası dünyanın..
__________________
Kavganın ortasında yapayalnız kalsan da Yılgınlığa kapılıp köreltme yüreğini Sen tarihin oğlusun yaşadın onbin yıldır Yitirip inancını kaybetme direncini Spartaküs`ün köle ordusunda neferdin Paris barikatında umut oldun direndin Afrika`da zenciydin, Panço Villa`yla köylü Ernesto`yla Castro`nun bağımsız Küba düşü... |
Tags |
umut |
|
|