Ana Sayfa


Sonbahar Logosu Ana Sayfaya Gidin Ekibimiz Forum Kuralları Arama
Geri Dön   Dostun Sayfasi > Siirler > Kaynakli Siirler
Yardım Takvim Bugünkü Mesajlar Arama

Cevapla
 
LinkBack Konu Seçenekleri Bu Konuda Ara Modları Göster
Eski 05-05-2010, 23:08   #1
Dost
Selami - ait Avatar
Üyelik Tarihi: Jul 2009
Mesajlar: 298
Tesekkür: 489
163 mesajina 473 kez tesekkür edildi
 Selami isimli üyemiz çevrimdışıdır. (Offline)
Tanımlı Umut

Dinmez,yaralı yüreğimin sesidir
siteadi.com - Umut Ölümlerden yılmamış öfkemin vururda kara bulutlarına açar mavisi göklerin
Derin mi derin , binlerce yıl öncesinin
Boynumuza taktığı kulluk halkasıdır bu yara
Kanadı kırılmış kuşta,açmadan koparılmış tomurcukta,
Ve mavi düşleri çalınmış boynu bükük çocuktadır.
Aktık nehir nehir,taştık deniz deniz
Tarifsiz acılarla buluştu en nazlı körpeliklerimiz
Lakin ulaşamadı daha ve ulaşamayacakta,analarımızın kutsal rahmine kara eli ölümün
Bire yüz , yüze bin kattık , ve volkanlar kopardık tek kıvılcımdan.
Sönmedi yüreklerimizin ateşi dinmedi öfkemiz
Bundandır ki olmaz korkuların cenderisinde çığlık çığlığa yürekleri
Telaşlı bir kudurganlık ve kanmaz bir susamışlıkla
Dolaşır zulmün bıçakları dört bir yanında dünyanın.
Coşkun bir lav akışıdır önüne geçilmek istenen,
Ve koca koca buz dağlarıdır,güneşin önüne engel diye dikilen
Zındandır,işkencedir,sürgündür,ölüm ve ihanettir dayatılan kurtulmayalım diye
boynumuzda halkadan...

Nafiledir sevgili,nafiledir kağıttan kaftanların çabası.
Yaklaşan sonun kuduz çırpınışında,
Zulmün tiranları elleri kanda,ayakları kireç kuyusunda son ısırışıdır vahşetin.
Çıkar ellerini koynundan,bükme boynunu
Bugün en kolay iştir ağlamak
Ve ihanete eştir kavganın şartlarıı yok saymak.
Aldatmasın seni bu sessizlik
Son darbenin kılıçlarıdır bilenen yüreğimde sessizliğin.
Ve ölümsüz şarkımızın ışıltısı,tükenmez gür soluklarıdır
İşkencehanelerde,dar ağaçlarında ve hain pusularda ölümün karanlık rahminde kanla döllenen.
Öyle kuru bir yaprak gibi bırakma kendini,
Örsele yüreğini derinden , ve savur kavganın o ak kor ateşine o kara kederini.
Unutma yetmiş üç on sekiz mayısını,
Hatırla, ve öğren ondan tek başınada olsan dövüşmeyi ve yenmeyi.
Olmaz deme,yıkılmaz deme zulmün kara cidarı inan o cevhere
O cevher ki,nice zorbalıklara baskın çıkmış elan elvan marazın biricik dermanı lokman elidir
O cevher ki, bengi suyu,ustasıdır sonsuz sevincin
Kulak ver onun sesine,yeniden bile kinini o cevherle,
Ve keskin bir giyotin gibi çullan zulmün ensesine
Bak o zaman sen göreceksin ki boş bir rüya değilmiş uğruna ölünen
Zaman kısa,zaman dar sende bilirsinki bir yol ayrımındayız şimdi,
Yılgınlar,dönekler ve hainler ortasında dolaşıp durma efkarla
Ağlamak boş,faydası yok hiçbir dövünmenin,
Ve boşuna değil bunca kavga çabası
Bir aşkın buyruğudur önüne geçilmek istenen,
Bir sevdadır uğruna ahular içilesi,
Bir sevda ki mavi düşüdür çocukların,zincirsiz ve duvarsız en son resmidir dünyanın,
Bir sevda ki uğruna nice canlar vermişiz.

Onlar ki,yürekleri avuçlarında,tasasız ve tereddütsüz yürüdüler mayınlı yollarda.
Genç,körpe,tomurcuk tazeliklerini akıttılar şorul şorul,cömertçe yüzümüzün kederi dağılsın diye.
Onlar ki demirin,betonun,taşın asğırlığına taşıdılar en billoş sesleri.
Havasız,susuz ve topraksız bire birlik karanlık hücrelerden
Güneşi yudum yudum içmiş baharlar gönderdiler zemherimize.
Onlar ki kendilerinden önce düşenlerin yüreklerine tutunup bir iş tulumundan sıyrılır gibi
Düştüler aynı rahatlık içinde,aynı sevinçle,aynı sevda uğruna...
Onlar ki, tüm çarelerin tam bittisinde göklere uzanan bir ışıltılı yoldur
Kavgamızın bükülmez mızrak uçlarında.
Sabrın taşı çatlattığı yerde,ateşin gözlerinde .yer altı sularındadır onlar.
Ve onlar ki, ben anlatamam ve ben tutamam yasını ölümsüzlüğün
Çünkü bu ölümsüzlüğe dair tutanaktır
Dolu dolu yoğun ve aralıksız sapına kadar yaşamaktır.
İnançtır bu,sevinçler derleten acılardan
Ve güldüren kan revan içinde ve yıkan sarayları tahtları
Ve değiştiren bahtları ve olduranki odur olması.
Nafiledir zulmün çabası,mutlaka ama mutlaka gerçekleşecektir
Tüm insanlığın kardeşlik rüyası...
Çıkar ellerini koynundan,bükme boynunu,suskunluğun biriktirdiği alınacak öclerdir
Ve dövülme tavındadır şimdi kızıl yıldızın çeliği.
Varsın herşey bitti desinler dönekliğin şerbetiyle yüreklerini ferahlatanlar,
Ve avaz avaz haykırsınlar deliliğimizi yılgınlığın doruğunda pinekleyenler,
Ödü patlak tavşanların can havli telaşıyla söylenir mi ihtilalin türküsü
Bakılır mı ışığa yarasa gözleriyle ve uzun uzun yollar tükenir mi
Yakmadan bedenleri yüreklerin ateşi
Boşuna tüketmeyin nefeslerinizi,boşuna yormayın çenelerinizi
Doğrudur muhteremler,doğrudur dediğiniz hemide bin kere,milyon kere,sonsuz kere sicillidir
Deli oğlu deliliğimiz.
Lakin eski bir bataklık türküsünün,derinden gelen yankısıdır
Günün boz bulanıklığında,kızıl dekorlar ve yeni çalgılar eşliğinde
Notası notasına döktürdüğümüz isteriknameler.
Gerek varmı anlatmaya,herkesin malumudur ol hikayet
Ol hikayet ki üç boyutlu ihanet,
Önce örgütleyeceklermiş bütün zihinleri,
sonra bir gece ansızın helikopterlerle indireceklerimş dağların doruklarında
Yaman kızıl birlikleri
Ve bu aklı harikayla döndüreceklermiş tekeri.
Tavşanla kaç,tazıyla kovala incelikleri ya da minareden at beni in aşağı tut beni
İşte size bayramlık şekerlemelerin yeni mamulleri.
İlaveten terbiye edilmiş aslanların,süt dökmüş uyuz kedilerle ebedi kardeşlik bilgirgeleri.


Kulakların çınlasın doğu,al işte sana yeni akıl küpleri
Ziraa deliyiz biz,kadrini bilmez harcarız böyle değerleri.
EY inkar sofrasında kaşık sallayanlar,
EY felaket tellaları duygu tüccarları,
Herşeyi kendileriyle başlatıp kendileriyle bitiren aklı sivriler
Ne çabuk çıkmaza soktunuz kızıl güzergahları
Ne çabuk unuttunuz kızıl antları
Ama unutmadı eyfel şehrinin duvarları
Ve sizi arıyor şimdi duvardaki kavga şampiyonları
Neredesiniz,çıkın deliklerinizden yüreğinizmi durdu,saatinizmi yoksa.
Bir kez daha dönek sürüleri,bir kez daha abbas yolcular
İyice kazın beyinlerinize
Ve cesetlerimizin ardından yazın büyük puntolarla teşhir bildirilerinize

"EVET BİZ AKIL ALMAZ DELİLERİZ"
En az ustaları kadar o kutsal sevdamızın
Ve gönüllü fedaileriyiz bu gönüllü aşkın.
Bir akıllı yeter bize sevgili,bir akıllı yeter
Bir akıllı ki biley taşı yapmış kitabı kılıcına,baruta,kurşuna dökmüş
Sayfa sayfa ve namlularla söylemiş ihtilal türküsünü
Bir akıllı ki delilik ondan bize pahabiçilmez miras.
Hatat deme çekme içini,o cevher ki çözecektir kafandaki kör düğümlerin hepsini
Ölüm tuzaklarıyla örülü ateşten bir yoldur bu
Dayanamaz her yürek,her aklın harcı değildir bu yolda yürümek
Hainler,dönekler çıkacaktır elbet ve unutma ki
Her an hemen yanı başında filizlenebilir ihanet
Sözünüzü dün ,bugün ve yarın içimizde gizlidir en tehlikelisi ve en güçlüsü düşmanların.
İşte o büyük ustanın dediği gibi sırasıdır şimdi burjuva karargahlarını bombalamanın
işte böyle sevgili gel artık fazla söyletme beni
Bu son çağrıdır sana,körükle yüreğindeki kıvılcımı hazır ol kavgaya
Yolumuz unzun yolumuz çetin keskin dönemeçlerden,derin uçurumlardan
Ateşin cehennemsi koruna basa basa geçeceğiz
Kan,acı ve ölümün örsünde dövüle dövüle çelikleşeceğiz
Tarih tanığımızdır ve tarih bilir ki biz yaralarımızın üstüne basa basa yürürüz
Yeniden ve yeniden yaratırız hayatı ölümlerin içinden
Sulu göze,yufka yüreğe tasaya ve tereddüte yer yoktur saflarımızda
Her an hazır,her an uyanık ve her an tetikte olunacaktır,
Vura vurula,kıra kırıla,yana yana,sırılsıklam gömleklerimizin soğumadan teri
Duraksız ve aralıksız gidilecek bu yoldan
Ve akacak kan daha fazla akacak bugüne kadar akandan
Senin anlayacağın zor zoru sökecek
Ve böyle sürecek devlet zorbasının ateşi sönünceye dek
Bizimdir bu dünyua bu kavga durmaz ya da
İzin vermeyin yoldaşlar küllenmesin yüreklerin ateşi
Doldurun umutsuzluğun çirkef çukuruna kızgın lavlarını coşkunun
Kuşatma saatidir şimdi yüreklerin doruklarını
Haber salın dört bir yana,kuşana canlar,kuşana yollara,düşüle dağlara,çıkıla
Ateşler yakıla, kavga günüdüe günüdür hey serden geçme günüdür
Barutun kurşunun öcün günüdür
Ağlasın anaları analarımı ağlatanların
Ve yıkılsın dünyaları dünyamızı karartanların
Kavganı töresi bu kan kanla yıkanacak al kanlı gömleklerle hedefe varılacak
Kaldır başını bak, kökleri yer altı sularında alnı dudaklarında
Şafağın açtı açacak kızıl goncası dünyanın..

__________________
Kavganın ortasında yapayalnız kalsan da
Yılgınlığa kapılıp köreltme yüreğini
Sen tarihin oğlusun yaşadın onbin yıldır
Yitirip inancını kaybetme direncini

Spartaküs`ün köle ordusunda neferdin
Paris barikatında umut oldun direndin
Afrika`da zenciydin, Panço Villa`yla köylü
Ernesto`yla Castro`nun bağımsız Küba düşü...
  Alıntı ile Cevapla
Yandaki üye(ler) bu mesajindan dolayi Selami üyemize tesekkür ettiler
Abudeniz (05-05-2010), Cemo_62 (06-05-2010), Corumlu (05-05-2010), sati (06-05-2010)
Cevapla

Tags
umut


Yetkileriniz
You may not post new threads
You may not post replies
You may not post attachments
You may not edit your posts

BB code is Açık
Smileler Açık
[IMG] Kodları Açık
HTML-Kodları Kapalı
Trackbacks are Açık
Pingbacks are Açık
Refbacks are Açık



Bütün Zaman Ayarları WEZ +2 olarak düzenlenmiştir. Şu Anki Saat: 14:02 .
Telif Hakları vBulletin v3.8.4 © 2000-2024, ve
Jelsoft Enterprises Ltd.'e Aittir.

Modified by HAKANDOST

eXTReMe Tracker




Valid XHTML 1.0 Transitional


Search Engine Friendly URLs by vBSEO 3.6.1