23-04-2007, 10:56 | #1 |
Banlanmış Üye
Üyelik Tarihi: Apr 2007
Bulunduğu Yer: Belçika
Mesajlar: 690
Tesekkür: 0
|
Hasret
39 Numaralı Yolcu
siteadi.com - Hasret Gidişin dönülmezliğinedir biletler.. Giden gidişe alır biletini, dönüşüne değil.. Yüreğinde izi kalmışsa anıların Gelişi de geliş yönünde alınacak Bir daha gitmeler olmasın diye.. Soğuk olur otogarın peronları Giden sevgilinin yokluğu titretir bedeni Göz yaşları vardır tekerlek izlerinde.. Binişi vardır ardına bakmadan, Sanki gidilen yönün gelişine bakılmadığı gibi. İki kişiliktir de; birini dolduramaz Anılarla örülen, ızgarasında yudum yudum İçilen sevdaların koltukları.. Otuz dokuz numaralı koltuğun eşi boştur.. Halbu ki; birbirini takip eder sıralar.. Bir birini takip etmeli sevdalar, Gözlerden inen tanelerin Diğerini takibi gibi.. Senden ve benden akan sevdaların Takibi ne kadar zor değil mi sevdiğim? ? Arkandan takibine billur tanelerimi Ateşe verdim de, göremedin sevgili; Vedaların hicrana arkadaşlığını seyre dalarken Göremezdin, alev topuna dönen inci tanelerimi.. Sela okur gibi acıtır içimi Muavinin sesi.. Yolcu kalmasın diye seslenirken.. Biliyor musun? Yüreğimde oturduğun koltukta boş kaldı.. Kimse oturmasın diye yıllarımı Rezerve yaptım.. Sen dönüşünü bana alana kadar.. Kocaman otobüs küçüldü gözlerimde, Peronlar sessizleşti, insanlar derinleşti.. Ayrılıklara taşınan yolculardan biriydin.. Başka birleşmelere giden yolcular gibi! İki oyuklu bir kasaturaydı Kaptanın direksiyon kavrayan elleri; Gitmeleri kesmeyecek kadar da kördü.. O kasatura ki; ellerimizi ayırdı, Vuslat inledi, sevdalar bağırdı.. Bilsen sevgili; gitmeler ne de ağırdı.. Beni deli eden bir uğultu! Yokluğunun ayak sesleri.. İşte gidiyorsun sevgili! Yarınlarımı da yanına alarak, Ömür hazneme umutsuzluğunu katarak.. Çözümsüz kalmıştı tüm uğraşlar, Cevapsız kalmıştı candan haykırışlar.. Sevgili! Parmaklarımın arasından kayıp giden ellerin Ellerin değil, mavilerimdi aslında.. Kelimelerin anlamdan ayrıldığı saatlere Eş düşmüştü gidişin.. Her kelime anlamsız, her anlatım kelimeden yoksun.. Gözlerine bakarak yalvardığımı duymadın mı? Gitme yar dedi içimdeki sesim.. Gidersen, gözlerim güneşini yitirecek Karanlığa esir düşecek bedenim, Yaşamaya dair kalmayacak nedenim.. Gülüşlerimi yerleştirdin mi bavuluna, Bakışlarımı aldın mı yanına? Ya yüreğim! Yüreğimi de sol cebine koydun mu? Hasretimi mendil edasıyla katlayıp, Bir nefeslik olsa da içine çektin mi? Ben, senden sonra adımladım tüm sokakları, Her yol bir diğerine hasret doğurmak için Birleşmelerdeydi.. Hepsi sessiz, hepsi mahsundu.. Göremezdin! Sokakları da bıraktın ardında.. Geceleri yalnızlık şarkılarına bıraktığın gibi.. “ Onu benden siz aldınız, Onu benden siz çaldınız, Şimdi yalnız bıraktınız, İstanbul Sokakları..” Haykırışlara döndü şarkılar! İsyanların vuslatı başlamıştı, Yüreğimden dilimle buluşmalarında.. “Söyleyin sevgilim nerde? İstanbul Sokakları..” Hasretin her işlenen oyasında bir kumrunun Acı, içli gözyaşı var sevdiğim.. Bir sabah pencerene konduğunda Kanadının altında sakladığı damlayı öp.. Kimbilir? O damla dönüş biletindir sevdiğim.. Biletini, katlamadan getir geriye.. Ben onu her gece yastığım altında Bozulmasın diye özenle sakladım.. Ben kendimi ömrüne sakladım, Bu yüzden yüreğimi sen gelene kadar Tüm sevilere yasakladım.. |
23-04-2007, 10:57 | #2 |
Banlanmış Üye
Üyelik Tarihi: Apr 2007
Bulunduğu Yer: Belçika
Mesajlar: 690
Tesekkür: 0
|
acı neydi
Acı neydi Hep sorarım kendime Acı annenin bababının zamanı geldiğinde ölüp gittikten sonra arkasında ağlanmasımıydı Acı dostun arkadaşının seni sırtından vuruşumuydu.. Yoksa acı yoksuluk fakirlikmiydi.. Acı bunların hiç birisi değildi.. Evet anne baba eşi bulunmaz varlıklar ve değerlerdi anne baba en büyük servetti ama ölüm allahın taktiriydi zamanı geleçek hepimiz öleceğiz akıp gideceği hayattın içinde.kimi acısıyla kimi sevinçlerini yarıda bırakarak kimis ise yapamadıklarının üzüntüsüyle çekip gidecek bu hayattan Evet dostun seni kahbece sırtından vurmasıda çok acı bir olay ama onuda unuttursun zamanı gelince Yoksulluk fakirlik zor bir durum bir lokma ekmeğe muhtac olmak. hele birde evliysen çoluk çocuk sahibiysen gerçekten çok bir zor durum heleki çocuğunun istediği şeyi alamamak ona boynu bükük kalmak ağlanacak bir olay ama içinde bir ümit var yinede yarın öbür gün yada öbür hafta hep içinde zengin olmaya hayali var çünkü zamanın ne getireceğini bilemesin.. Bence acı yani en büyük acı delice sevdiğin ve uğruna ölümü bile göze alaçağın insanla olamamaktı. Ve onunla hayattın güzeliğini paylaşammaktı el ele tutuşamamaktı göz göze bakamamaktı dünyadaki bütün güzel sözleri kulağına fısıldıyamamaktı öpememekti al yanağında ve dalından bir çiçek koparıp vermemekti o narin ellerine Heleki onu başkasıyla görmekse ölümden beterdi. Başka eller değerken onun elline başka gözler bakarken onun gözlerine . Ölmemek içten değildi Evet acı buydu aslında sevgilinin yanında olamamktı alıp saramamaktı kolarınla.ve artık anlıyor insan bu ellerinin bu gözlerinin ve ayaklarının boş olduğunu anlıyor Kendini insan bir hiç sayıyor bu dünyada bir sararmış yaprak gibi ..çürümeye yüz tutulmuş eski bir ayakabı misali yada karalanmış bir köşeye atılmış bir kağıt gibi his ediyor insan kendini Alıp başını gitmek istiyor hiç bilemdiğin şehre doğru Unutmak için ama bırakıp gitmekte bir care olmadığını anlıyorsun .çünkü unutamıyorsun nereye gitsende… ve sen onu unutmak için sevmedinki .zaten unutsan bunun adı sevgi olmazdı Çünkü yüreğinde o gözlerinde değilki Çünkü o bedeninde teninde değilki O senin ellerinde değilki söküp atasın O senin yaşam kaynağı olan kalbinin en temiz köşesinde Artık onu unutamıyacağını anlıyorsun Ve bu hayat böyle devam edecek içinde acı üzüntü dert keder kalacak sadece mutlu olan Seven ruh olacak… |
23-04-2007, 10:58 | #3 |
Banlanmış Üye
Üyelik Tarihi: Apr 2007
Bulunduğu Yer: Belçika
Mesajlar: 690
Tesekkür: 0
|
acı sigara
Gurbetin havası zehirden acı Aylardır gelmez postacı Yaralı gönlümün tek ilacı Ağzıma aldığım acı sigara Gurbet ellerde yanlız kalmışım Bir güzelin hasreti ile yanmışım Teselli edecek tek arkadaşım Ağlayarak yaktığım acı sigara Terk ettim böyle evi ocağı Zehir oldu bana ana kucağı Yaralı gönlümün dert ortağı Hasretinle çektiğim acı sigara |
23-04-2007, 11:00 | #4 |
Banlanmış Üye
Üyelik Tarihi: Apr 2007
Bulunduğu Yer: Belçika
Mesajlar: 690
Tesekkür: 0
|
ADALET
Ey!... Bu muydun sen Zalimin yanında gezen Suçsuzu acımadan ezen ezdiren Aç sofraları tok sofralara yediren Tepeden tırnağa adil Eyleminde canavar olan Hak hukuk demokrasi sözcüsü Sağırların kulağı Körlerin gözcüsü Barışların öncüsü görünen Göründükçe an be an sömüren Halkı peşkeş çektiren Zalime hırsıza dolandırıcıya Ey memleketin sahibi bilinen Hain düzenbaz ve yüzsüz Memleketi gün be gün satan Yan gelip de yatan Unutma sürmez saltanat Savrulur da gider gitmez görünen taht. Gün gelir An olur Sorulur hesap Kendine gel Geçmeden iş işten Köpürmeden sular Patlamadan yanar dağlar Gökler kararmadan Sen iflas ettin çoktan Çektin bayrağını gönderine Kurmak istemedin hiç Halka da kendine de bir düzen Ah!... içim kan ağlar... nerdesin nasıldın ne haldesin İn misin cin misin Görmedim Göremedim Bir kez seni dünya gözüyle Kutsal adalet… |
23-04-2007, 11:01 | #5 |
Banlanmış Üye
Üyelik Tarihi: Apr 2007
Bulunduğu Yer: Belçika
Mesajlar: 690
Tesekkür: 0
|
AĞLIYORUM
Yanlızlığım gelir aklıma Üzgün ve çaresiz Sensizliğe isyan ediyorum Kurtulmak istesemde yapamıyorum, AĞLIYORUM... Bir deniz düşün balıksız Bir tarla düşün başaksız Bir ana düşün evlatsız Ben düşünemiyorum, AĞLIYORUM... Sensiz geçen günlerimde Tek tesellim anılar Neden bilmiyorum acı verenleride var Unutmak istesemde kimisini Başaramıyorum yine, AĞLIYORUM... |
23-04-2007, 11:03 | #6 |
Banlanmış Üye
Üyelik Tarihi: Apr 2007
Bulunduğu Yer: Belçika
Mesajlar: 690
Tesekkür: 0
|
agora meyhanesi
iki damla yaş getirdim sana agoradan iki damla arzu iki damla yalvarış erkekçe ve milyonlarcaaşk getirdim sana delice hani o karşılıksız sevenlerin,kör kütük içenlerin yatağından kadehlerin ilah olduğunu gördün mü sen hiç? aşkımızın barlarda söylendiği bu gece yarısı saat 24:20 otobüsü kaçmadıysa ve ben çıldırmadıysam bu içi dolu meyhane yıklımadıysa direklerisana dayanıyorsa ve geliyorsa ayaklarım kanayıncaya kadar sana ben senin oldu,diyorum anlasana yalnızlar rıhtımındabu gece sensiz hıçkırıklar duyuyorum ve ben yalnızım bu gece al bu şiir dolu sayfaya sor nişan yüzüğümüzü kahırların en büyüğü benim olsun unutma... insan Tanrı'ya bizi yarattığı için Tanrıdır. sanabu satırları birsonbahar gecesinin felç olmuş bir köşesinden yazıyorum beş yüzmumluk ampullerin karanlığından saatlerdir boşalan kadehine şarkılar dolduruyorum ve kaldırıp kedehimi bu sensiz geçen REZİLCE HAYATIN ŞEREFİNE İÇİYORUM gelıyor ayaklarım kanayıncaya kadar sana ben senin oldum dıyorum anlasana burası A_G_O_R_A M_E_Y_H_A_N_E_S_İ burada yaşanır aşkların en şahanesi en değerlisi sen bu sekiz köşeli meyhaneyi bilmezsin ama bu sekiz köşe seni çok iyi tanır burada saçların her teline bir gelen içilir gözlerinin rengine bir şarkı seçilir şimdi umutlarımı meze yapıp içiyorum ve tabaktaki her zeytin tanesine o simsiyah bakışlarını koyuyorum kaldırıp kadehimi bu sensiz yaşamın ŞEREFİNE İÇİYORUM |
23-04-2007, 11:04 | #7 |
Banlanmış Üye
Üyelik Tarihi: Apr 2007
Bulunduğu Yer: Belçika
Mesajlar: 690
Tesekkür: 0
|
Bir Mezar taşı var başucunda
Doğuştan kalbi delikti Yıldız’ın Annesinin gözleri önünde günde güne eriyordu Ana yüreği kaldıramıyordu bunu İyileşmesi için dua ediyordu Rabbine Bir umut ışığı doğmuştu ameliyat olacaktı İyileşip annesinin kollarına koşacaktı Daha bir umutlu olacaktı yarınlar Annesi okuyacağı okulları bile şimdiden düşünmüştü İyi bir gelecek annesine yakışan bir kız olacaktı Yıldız Olamadı.. Olmadı.. Hayallerin, düşlerin, umutların üstünü kara toprak kapattı Yıldız ameliyattan çıkıp koşamadı annesine Bir candan bir can gitmişti. Bembeyaz gelinlikle görecekken kızını Kefenle teslim ettiler annenin ellerine Oysa sabah öperek dualarla yollamıştı gözünün bebeğini Hastalığından dolayı hiç konuşamamıştı Yıldız Annesi gözlerine bakarak anlıyordu ne istediğini Ameliyata girerken o küçücük dudaklarının arasından Anne kelimesi çıkmıştı Hüzünle mutluluk o an birbirine karışmıştı İlk kez konuşmuştu ve Annesi son kez duymuştu. Dört yaşındaydı Yıldız annesinin mavişi yaşama sebebiydi Ecel gence yaşlıya bakmaz… Azrail giren evde duman tütmez, aş pişmez Ölümün sessizliği dolar eve Selası veriliyor Yıldız’ın son yolculuğunu haber veriyor hoca Tanıyan tanımayan camiye akın ediyor yalnız bırakmıyorlar Yıldız’ı bu son yolculuğunda Küçücük bir beden yatıyor musalla taşında Annesinin sıcacık kollarından ayrılan Yıldız Anne şefkatiyle Yıldız’ı kara toprak kucaklıyor Annesi beklerdi her gece Yıldız’ı başucunda Annesinin yerine Bir mezar taşı var şimdi Yıldız’ın başucunda |
23-04-2007, 11:05 | #8 |
Banlanmış Üye
Üyelik Tarihi: Apr 2007
Bulunduğu Yer: Belçika
Mesajlar: 690
Tesekkür: 0
|
gurbette bir sabah hüznü
Doğduğu değil, doyduğu yerde insan, Gaddarlaşıyor kocadıkca, zaman. Alıp, gidiyor seni bilmediğin yerlere, Alıştırıyor felek bilmediğin dillere. Öyle hızlı dönerki dünya denen kasnak, Bir bakmışın aynaya saçlar olmuş akpak. Hayalinden mazin birer, birer geçerken; Buğulanır gözlerin anıları yaşarken. Sitem etmek gelir içinden geçen senelere, Yavaş yavaş kalırsın yalnızlıklarla elele. Bir derviş edasıyla çekersin şöyle bir ah, Hızla akıp gitmiş zaman çok yazık eyvah. Sevdiklerin birer birer terkederken seni; Hicranlı, biçare gönüller ilan eder matemi. Bir el değmesiyle şahlanan o duygular; Sanki şimdi, uzun bir kış uykusundalar. |
23-04-2007, 11:07 | #9 |
Banlanmış Üye
Üyelik Tarihi: Apr 2007
Bulunduğu Yer: Belçika
Mesajlar: 690
Tesekkür: 0
|
dost
!...*OKUYUCUYA SESLENİYORUM*...! ne yazayım ki şimdi okuyucuyu etkilemek için ne söyleyeyim ki dinleyici mutlu etmek için biraz olsun sevgi dagıtabilmek bülbül ğibi ötmek insanları hoşedebilmek herkezi dostluga kardeşliğe beklemek ne anlatayım ki ne hayat bildiğimiz hayat hayat zaten var yaşamasını bilene anlatalıcak bir şeyi yok dinlemesini bilene umutların yıkıksa kalbin kırıksa gözünde yaş gönlün boş sana ne diyeyim ara o zaman mutlulugu kendinde bende gülen gözlerde vardır boş yer bazı kaplerde ağlamak yakışmıyor be sana ağlama yeter değmez hiçbirşeye veya kimseye nereye kadar avunursun geçen zamanlarda peki kim ne diyecek kim nerden bilecek sana gelipte kim soracak kimse kimseyi düşünmüyor ki insanlar başka hayatta başka düşenin dostu olmaz derler ya hani dogrudur sen ağlamışşın , gülmüşşün, ölmüşşün, kimin umrunda kimin yani işte böyle düşene bir tekmede sen vuracaksın maksat insanlık olsun tüm dünya sesimi duysun artık ne olacaksa olsun zaman duracaksa dursun nasıl olsa kötülerin sin sen dünya ağlayanları görmezsin sana başka ne densin yani unutulmak ölmekten beter derler ya ama ölmekte unutulmaktır artık ikiside aynı yani ha yaşadın ha öldün kimin aklında kaldın mezarda tek başına kim gelir ki artık mezar taşının başına ağlama demiştim ya sana ağla ağlayabildiğin kadar artık bende ağlayacagım güzel oluyor belki umutlar gözyaşlarında kayboluyor ama en iyisini kimse bilmiyor seni zaten dinleyenmi var herkez kendi halinde teker teker ölüp gidiyor onlardı arkasına bile bakmadan giden peki kim bakacak artık onlara hayat mı zalim yaşamakmı kötü olan şeytanmı yoksa insanmı .................................................. ............. .................................................. ............ ....................................mutsuz son sevgilerimle .................................... |
24-04-2007, 08:45 | #10 |
Dost
Üyelik Tarihi: Jan 2007
Yaş: 37
Mesajlar: 3,610
Tesekkür: 201
|
Alıntı: ceylanbas´isimli üyeden Alıntı | Mesajı Göster
agora meyhanesi
iki damla yaş getirdim sana agoradan iki damla arzu iki damla yalvarış erkekçe ve milyonlarcaaşk getirdim sana delice hani o karşılıksız sevenlerin,kör kütük içenlerin yatağından kadehlerin ilah olduğunu gördün mü sen hiç? aşkımızın barlarda söylendiği bu gece yarısı saat 24:20 otobüsü kaçmadıysa ve ben çıldırmadıysam bu içi dolu meyhane yıklımadıysa direklerisana dayanıyorsa ve geliyorsa ayaklarım kanayıncaya kadar sana ben senin oldu,diyorum anlasana yalnızlar rıhtımındabu gece sensiz hıçkırıklar duyuyorum ve ben yalnızım bu gece al bu şiir dolu sayfaya sor nişan yüzüğümüzü kahırların en büyüğü benim olsun unutma... insan Tanrı'ya bizi yarattığı için Tanrıdır. sanabu satırları birsonbahar gecesinin felç olmuş bir köşesinden yazıyorum beş yüzmumluk ampullerin karanlığından saatlerdir boşalan kadehine şarkılar dolduruyorum ve kaldırıp kedehimi bu sensiz geçen REZİLCE HAYATIN ŞEREFİNE İÇİYORUM gelıyor ayaklarım kanayıncaya kadar sana ben senin oldum dıyorum anlasana burası A_G_O_R_A M_E_Y_H_A_N_E_S_İ burada yaşanır aşkların en şahanesi en değerlisi sen bu sekiz köşeli meyhaneyi bilmezsin ama bu sekiz köşe seni çok iyi tanır burada saçların her teline bir gelen içilir gözlerinin rengine bir şarkı seçilir şimdi umutlarımı meze yapıp içiyorum ve tabaktaki her zeytin tanesine o simsiyah bakışlarını koyuyorum kaldırıp kadehimi bu sensiz yaşamın ŞEREFİNE İÇİYORUM özdemir erdoğan ne kadarda güzel yorumlamış,paylaşımına sağlık dostum. |
Tags |
hasret |
|
|