14-04-2019, 22:48 | #1 |
Can Dost
Üyelik Tarihi: Jul 2010
Bulunduğu Yer: antalya
Mesajlar: 410
Tesekkür: 3551
|
Aşık Dertli
Aşık Dertli
siteadi.com - Aşık Dertli 19. Yüzyılın büyük halk şairlerindendir. Dertli 1772 yılında Bolu’nun Gerede kazasına bağlı yeni adı Reşadiye olan Çağa bucağının Şahnalar köyünde doğar. Ali Ağa adında bir çiftçinin oğludur. Anası Ayne’ nin gerçek adı Ayşe Kadındır. Babası ölünce bucak ayanı olan Hendekçioğlu Halil Ağa, küçük İbrahim’in tarlalarını zorla elinden alır. Baba diyarını bırakarak genç yaşta kısmetini aramak üzere İstanbul’a gider. İstanbul’da elinden tutacak kimsesi olmadığı için iş bulamaz ve geri döner. Kasaba kasaba gezmeye ve hayatını ne yolda kazanacağını bilmeden dolaşmaya başlar. Sırasıyla Konya ve Mısır’a gider, orada on yıl kaldıktan sonra köyüne geri döner. Daha çocukluğunda saza, söze meraklı olan İbrahim, bu uzun yolculuğu sırasında İstanbul, Konya, Kahire gibi dönemin ünlü şehirlerinde, âşık kahvelerinde, tekkelerde bir saz şairine gerekli kültürle donanır. Bu donanımdan sonra yepyeni bir dünya görüşüyle köyüne döner. Artık on iki telli saz çalmakta ve şiirler söylemektedir. Köyüne dönünce evlenir, iki oğlu olur. Ekecek toprağı olmadığı ve gezgin hayata alıştığı için köyde daha fazla duramaz, sazını sırtlayıp yeniden köyden çıkar. Artık o, usta bir âşıktır. Son derece güzel çaldığı sazıyla geniş bir hayran topluluğu edinmeye başlar. Bu yüzden yollara düşen Dertli, Anadolu’yu dolaşmaya koyulur. Sivas, Zile, Amasya, Çankırı, Ankara gibi yerlerde sık sık görülmeye başlar. 1826'da İstanbul'a gider, kısa süreli birkaç memurluk yapar, sonra da Ankara'ya yerleşir ve 1845 yılında burada orada ölür. Dertli" takma adının yaşamının güçlüklerinden geldiği söylenir, ama bir başka söylenti de bir sevi yüzünden kendisini usturayla öldürmeye kalkıştığı için "Dertli" adını aldığı yolundadır. Dertli hem aruz, hem hece ölçülerini kullanmıştır. Dertli Divanı tek kitabıdır ve birkaç kez basılmıştır. Hem hece, hem de aruz ölçüsüyle şiirler yazan Dertli’ nin hece ölçüsünü kullandığı şiirlerde daha başarılı kabul edilir. Mezarı Gerede yakınlarında Esentepe'de dir. Sonradan anayol üzerinde bir tür "Anıtmezar" yapılmıştır. En çok bilinen şiiri olan Taşlamanın hikâyesi şöyledir; Dertli’ye Beypazarı Kadısı bir haber göndermiş. “O sazı kırsın atsın. Saz çalmak haramdır, onda şeytan vardır!” uyarısında bulununca buna çok kızan Dertli, aşağıdaki taşlamayı söylemiştir. Taşlama Telli sazdır bunun adı Ne ayet dinler, ne kadı Bunu çalan anlar kendi Şeytan bunun neresinde? Abdest alsan aldın demez Namaz kılsan kıldın demez Kadı gibi haram yemez Şeytan bunun neresinde? Venedik'ten gelir teli Ardıç ağacından kolu Be Allahın şaşkın kulu Şeytan bunun neresinde? İçinde mi, dışında mı? Burgusunun başında mı? Göğsünün nakışında mı? Şeytan bunun neresinde? Dut ağacından teknesi Girişten bağlı perdesi Behey insanın teres'i Şeytan bunun neresinde? Dertli gibi sarıksızdır Ayağı da çarıksızdır Boynuzu yok, kuyruksuzdur Şeytan bunun neresinde? Kalenderi İkbale zeval erse ne var, sende kemal var Mağrur-ı kemal olma ki ardınca zeval var Her bir kişinin talii devlette bir olmaz Bir lokması yoktur ki yesin bunca rical var Ahval-i perişanımı hiç de sorma efendim Vallahi beğim boynuna, bu işte vebal var Tek başıma olsam şaha gedaya kul olmam Viran olası hanede evlad ü iyal (ayal) var Dur olmayı ister mi kişi öz vatanından Ey DERTLİ-i biçare bu esrarda ne hal var Beni Şakıya camında nedir bu esrar Kıldı bir katresi mestane beni Şarab-ı lalinde ne keyfiyet var Söyletir efsane efsane beni. Refet nikabını ey vech-i enver Zulmette gönlümüz olsun münevver Şarab-ı lalinin lezzeti dilber Gezdirir meyhane meyhane beni. Aşıkın çok bela gelir başına Tahammül gerektir adu taşına Şem -i ruhsarına aşk ateşine Yanmada seyretsin pervane beni. Bakmazlar Dertli'ye algındır deyu Hakikat bahrine dalgındır deyu Bir saçı Leyla 'ya mecnundur deyu Yazdılar deftere divane beni. Kaynaklar: http://www.siir-defteri.com/sdi/aspx/ssr.aspx?a=3&b=14 |
|
|