2 TEMMUZ 1993 MADIMAK
siteadi.com - sivas katliamı
İki temmuz günü Sivastaki sağ eğilimli yerel basında ( Hürdoğan, Bizim Sivas, Hakikat, Anadolu, Yeni ülke, Taraf) da halkı tahrik edici başlıklarla bezenmiş haberler çıkmıştı. Tertipçiler, saldırıya geçmek için koşulların yeterince
olgunlaştığı kanaatine varırlar. 2 Temmuz günü camiler tıklım tıklım dolar. Bazı saldırganlar Cuma namazı tam bitmemiş olacakki, bir yanda ellerinde sopalar, bir yanda yarı bırakılmış namazlarını tamamlamak için sağına soluna selam vererek koşuşuyorlardı.

2 Temmuz Cuma günü saat 13.30'da saldırı başladı. Değişik camilerden akın akın insan,şenlik yapılan kültür merkezinin önünde toplandılar; taş ve sopalarla kültür merkezine saldırdılar.
"Sivas laiklere mezar olacak, Cumhuriyet Sivas'ta kuruldu, Sivas'ta yıkılacak, Şeriat gelecek batıl zail olacak" sloganları atan gruplar kültür merkezinin içinde bulunan 1500 kişinin üzerine saldırdılar. Ancak etkinlikleri izlemekte olanların direnişleri ile karşılaşan ve sayıca az olan saldırganlar geri çekilmek zorunda kalırlar. Saldırganlara sürekli yeni katılımlar olmaktadır. Çeşitli camilerden çıkanlar koşarak saldırganlara katılmaktadırlar.
Kalabalık gruplar bir kez daha kültür merkezine saldırırlar. İzleyiciler ve görevliler bir yandan saldırıya karşı barikat kurarak direniyor öte yandanda içerideki insanları boşaltmaya ve arabalarla başka yerlere göndermeye çalışıyorlardı. Kültür merkezinin camları kapıları yerle bir edilmişti. Nihayet kültür merkezi boşaltıldı ve saldırıya uğrayanlar güvenli bölgelere gönderildiler. Bu arada yeni katılımlarla saldırganların sayısı on bine yaklaşmıştı. Gözlerini kan bürümüştü ve dişlerini gıcırdatarak parçalayacak insan arıyorlarlardı. Saldırgan kitle isteğine ulaşamamanın verdiği hırsla kültür merkezinden valiliğe yöneldi. Valilik önünde toplanan binlerce saldırgan "Şerefsiz vali istifa, Sivas size mezar olacak, Yaşasın şeriat, Yaşasın hizbullah, şeriat isteriz" sloganlarıyla binayı taşa tuttular.

saldırganların bir kolu yeni dikilen Halk ozanları heykeline yöneldi. Heykeli kazma ve balyozlarla parçalayarak sürüklemeye başladılar. Bu arda kimi saldırganların dişlerini heykele geçirmeye çalıştıkları görülüyordu. Diğer bir
grupta Kongre müzesinin yanında bulunan Atatürk heykeline saldırdı. Yere düşürdükleri Atatürk heykelinide sürüklemeye başladılar.

Saldırganların sayısı giderek onbeşbin'e yaklaşmıştı. Şeriat istemlerini ve sloganlarını haykırarak konukların kaldığı MADIMAK oteline yöneldiler. Otelde kent dışından gelmiş, çoğunluğu yazar, ozan ve sanatçı yaklaşık 150 kişi
bulunuyordu.Otelin önünde az sayıda polis vardı ve saldırganlara "Dağılın yapmayın" demeden öte birşey yapacak gibi görünmüyorlardı.

Otelde bulunanlar tehlikenin farkındaydılar. Telefonla Sivas valisini ve emniyet müdürünü arayarak önlemlerin arttırılmasını istediler. Bununlada yetinmediler, telefonla Ankara'da bulunan Başbakanı, Başbakan yardımcısını, içişleri bakanını ve parti liderlerini aradılar. Otelde bulunan yazar Aziz Nesin'de başbakan yardımcısı Erdal İnönü ve çalışma bakanı Mehmet Moğultay'ı arayarak önlemlerin arttırılmasını istedi. Ulaşılan her lider " Korkmayın, hertürlü önlem alınmıştır" cevabını veriyordu.

Saldırganların amacını sezen Sivas valisi Ahmet Karabilgin'de saat 14.30'da Başbakan ve içişleri bakanını arayarak bilgi vermişti. Saat 14.40'ta tekrar arayarak saldırının artık bir katliama dönüşmek üzere olduğunu bildirmişti. Saat
18.45'te tekrar arayarak mutlaka yardım edilmesi gerektiğini bildirdi, Çevre illerdende yardım istenmekteydi.
Sivas valisinin bunca çabalarının ve görüşmelerinin sonucunda Tokat emniyetinden 20 polis, Kayseri emniyetinden 31 polis Jandarma komutanlığından 20 jandarma olmak üzere toplam 71 güvenlik görevlisi gelmiştir. Sivas tugay komutanı 6 bin kişilik asker mevcudundan yalnızca 30-40acemi asker göndermiştir. Bir ara tugay komutanıda olay yerine gelir.
sağa sola bir göz attıktan sonra ayrılır. Otelde bulunanların Ankara'daki yetkililerle yaptığı telefon görüşmeleri ve önlem istemleride dikkate alınmamıştır. Bu girişimler ve devletin duyarsızlığı değerlendirildiğinde saldırganların korunduğu tartışması gündeme gelmektedir.

MADIMAK oteline sığınmış yüzlerce kişi pencerelerden saldırganların oteli yakmaya çalıştığını izlemekte, korku içinde beklemektedirler. Saldırganlar can almadan ayrılmayacak gibidir. Karanlık çökmüş, elektriklerde kesilmiştir.
Saldırganlardan kimileri otelin önündeki araçları ters çevirip ateşe vermekte, Kimiside bidonlarla benzin taşıyarak otelin içine atmaktadır. Alevler otelin giriş ve alt katlarını sarmaktadır. Sivas itfaiyesi gecikmelide olsa olay yerine gelmiştir. Ancak saldırganlar itfaiyenin çalışmasını engellerler. Hortumlar kesilir, araçların lastiklerinin havası boşaltılır.
Yangın oteli tamamen sarar. 8 saattir kurtulmayı bekleyenlerin ümidi tükenmeye başlamıştır. Dışarda gözlerini kan bürümüş katiller, otelden gelen yanmış insan eti kokusunu ciğerlerine çekerken, Ankara'daki bakanlar ve yetkililerde kokteyllerde kadeh kaldırıyorlardı.

2 Temmuz günü, Sivas'ın MADIMAK otelinde 35 can yakılarak katledilmiştir. 51 kişide kendi olanaklarıyla ağır yaralarla kurtulabilmişlerdir.

Bütün sivas şehitlerimizi rahmetle anarken, öncelikle bu katliamı gerçekleştiren caniler olmak üzere, Bu olay gerçekleştiğinde duyarsız kalan devlet adamları ve diğer yetki sahibi ortaklarına lanet ediyorum. 2 Temmuz 1994 tarihinde yani olayın 1. yıldönümünde güvenlik için Merzifon'dan Sivasa gönderilen askerlerden biride bendim. MADIMAK otelini ve olayın yaşandığı yeri yakından gördüm. Yaşadığım dugu selini ve o anda yüreğime biriken acıları anlatamam.