Ana Sayfa


Sonbahar Logosu Ana Sayfaya Gidin Ekibimiz Forum Kuralları Arama
Geri Dön   Dostun Sayfasi > Serbest Bölge!
Yardım Takvim Bugünkü Mesajlar Arama

Serbest Bölge! Kategorize edemediğiniz her telden konuyu bu başlık altında tartışabilirsiniz.

Cevapla
 
LinkBack Konu Seçenekleri Bu Konuda Ara Modları Göster
Eski 29-10-2007, 12:21   #1
Yeni Üye
Üyelik Tarihi: Oct 2007
Mesajlar: 18
Tesekkür: 0
0 mesajina 0 kez tesekkür edildi
 dogu62 isimli üyemiz çevrimdışıdır. (Offline)
Post Sosyalizm

Sosyalizme inananlar, üretim araçları üzerindeki özel mülkiyetin kamu mülkiyetine geçmesi ile tüm sorunların çözümleneceğini iddia etmiyorlar. Sosyalizm, ne şeytanları meleğe dönüştürecek, ne de cenneti yeryüzüne indirecektir. iddia edilen şey, sosyalizmin kapitalizmin büyük kötülüklerine çare bulacağı, sömürüyü, sefaleti, güvensizliği, savaşı ortadan kaldıracağı ve insanlar için daha büyük bir refah ve mutluluğun kapılarını açacağıdır.
siteadi.com - Sosyalizm
Sosyalizm, kapitalizmin yırtıklarınını yamanarak düzeltilmesi değildir. Sosyalizm, devrimci bir değişme, toplumun büsbütün farklı bir çizgide yeniden kurulması demektir.
Bireysel kar için bireysel çaba yerine, ortaklaşa yarar için ortaklaşa çaba olacaktır.

Kumaş, para kazanmak için değil, insanlara giysi sağlamak için yapılacaktır, bütün öteki mallar da öyle.

Kullanım için yapılacak planlı üretimin, herkese, her zaman iş sağlayacağı bilinmesi ile, insanların içindeki ekonomik depresyon, işsizlik, yoksulluk ve güvensizlik duygusu kaybolacak, bunun yerini beşikten mezara kadar ekonomik güvenlik duygusu alacaktır.

Kar peşinde koşanların, fazla mallarını satabilecek ve fazla sermayelerini yatırabilecek dış pazar avcılığından doğan emperyalist savaşlar son bulacaktır, çünkü artık ne fazla mal ne de fazla sermaye olacak, ne de gözünü kar hırsı bürmüş sermayeciler. gerçi ben "dış" kelimesine tamamen karşıyım zaten. Dünyada ülkelerden değil de tek bir ülkeden bahsetmek gerektiğine inanıyorum.


Üretim araçları özel ellerde olmadığı için toplum, artık işverenler ve işçiler diye sınıflara bölünmeyecektir. bir insan başkasını sömürmeyecek, onun emeğinden kar sağlamayacaktır.

Kısacası, ülke bir avuç insanın malı olmaktan çıkacak ve bütün halkın malı olacaktır ve %100 halk tarafından yönetilecektir.

--------------------------------------------------------------------------------

Şimdiye kadar Sosyalizmin ancak bir yanını, ülkenin halkın malı oluşunu yani üretim araçlarının kamunun mülkiyetinde bulunmasını ele aldık. Şimdi tanımın ikinci kısmına gelelim; ülkenin yada üretim araçlarının "halk yararına halk tarafından yönetilmesi" kısmına. bu nasıl başarılacaktır. Bu sorunun karşılığı, merkezi planlama iledir. Üretim araçlarının kamu mülkiyetinde olması, sosyalizmin nasıl bir temel özelliği ise merkezi planlama da öyledir.

Bütün ülke için merkezi planlamanın güç bir iş olduğu besbellidir. Bu, o denli güç bir iştir ki, kapitalist ülkelerdeki pek çok kimse [özellikle üretim araçlarını ellerinde bulunduranlar ve kapitalizmi mümkün olan düzenlerin en iyisi sayanlar] bu merkezi planlamanın yürümeyeceğinden çok emindirler. Onlara göre, "bir avuç insan, bütün halkın faaliyetlerini başarılı bir biçimde planlamak, yönetmek ve hızlandırmak için gerekli bilgiye, görüş gücüne ve kavrayışa sahip olamaz.."

Pekala, merkezi planlama mümkün değil midir gerçekten? 1928 yılında öyle bir şey oldu ki, planlama sorunu bir tahmin işi olmaktan çıktı ve ayağı yerde bir konu halini aldı. 1928 yılında SSCB ilk 5 yıllık planını yaptı ve ardından ikincisi ve üçüncüsü geldi, hem de başarıyla tamamlandı. Daha sonraki yıllarda II. Dünya Savaşı ve SSCB'nin yanlış politika izlemesi ve başka nedenlerden dolayı Sovyet Sosyalizmi pek başarılı bir yol izleyemedi. ABD ile rekabete girmeye çalışması, bütçenin yarısının askeriyeye ve savunmaya harcanması, fabrikalarda eski teknolojilerin kullanılmaya devam edilmesi, tarıma yeteri önem verilmemesi, ağır sanayiye çok önem verilirken tüketim maddeleri sanayisine fazla önem verilmemesi, ve hepsinden önemlisi kendi kendine yetme politikasını izlemek istemesi sebebiyle Sovyet Sosyalizmi başarılı olamadı ve 90larda yıkıldı. SSCB'nin yıkılmasında yukarıda söylediğim faktörlerin hepsinin etkisi olmuştur ama dediğim gibi en önemlisi kendi kendine yetme politikasını izlemesi olmuştur. Böylece kendini dışarıya kapamış, teknoloji ve bilgiyi içeriye transfer edememiş, gerekli hammaddeleri temin edememiştir. Benim her zaman dediğim gibi, Sosyalizm ülke çapında gerçekleştirilecek bir iş değildir, gerçekleşse bile bu gerçekten çok zor olacaktır. Ancak ABD gibi zengin topraklara sahip bir ülke tek başına Sosyalizme geçerse belki başarılı olabilir. Ama yine de dünya çapında bir Sosyalizm büyük insan kitlelerinin mutluluğunu getirecektir. Kapitalizm nasıl dünya çapında bir sistemse ve " sözde başarılıysa (sermaye sahiplerine göre) " Sosyalizm de Dünya çapında gerçekleşirse başarıya ulaşılacaktır.

Sovyetlerin bu işi yaptığını söyledik, kalabalık bir ülkede 1928lerin teknolojisiyle bu işi gerçekleştirdiler. Peki bunu nasıl yaptılar? Öncelikle planın bir amacı olmalıdır. Kapitalist toplumda tüm teşebbüslerin amacı, sahiplerine yada ortaklarına maddi kar ve kazanç sağlamaktır. Sosyalizmde ise amaç tamamen farklıdır. Kar sağlayacak ne mal sahibi, ne de ortak vardır. Maddi kar ve kazanç düşüncesi diye bir şey yoktur. Hedef alınan tek amaç, uzun vadede, bütün toplumun azami refahı ve güvenliğidir. Tabi aslında amaçtan daha önemli olan şey amaca ulaşmanın yöntemidir. Bilmek istediğimiz şey, istenilen hedefe ulaşmak için ne gibi bir politikanın benimsenmesidir. Bu iş SSCB'de Devlet Planlama Teşkilatının (Gosplan) işidir. kimin, neyin, nerede ve nasıl olduğu, yani her şey bu kurul tarafından saptanır. Ülkenin doğal kaynakları nedir? Ne kadar çalışabilir işçi vardır? Ne türde kaç fabrika, maden ocağı, iş yeri, çiftlik vardır ve bunlar nerelerdedir? Geçen yılki üretimleri nedir? Ek malzeme, hammadde ve işçi verilirse üretimleri ne olur? Daha fazla demiryoluna ve limana ihtiyaç var mıdır? Bunlar nerelerde yapılmalıdır? eldeki olanaklar nelerdir? Nelere gereksinme vardır? SSCB'nin geniş toprakları üzerindeki her kurumdan ve her kuruluştan, her fabrikadan, çiftilkten, okuldan, tiyatro ve sanat merkezlerinden v.s'den şu sorulara yanıtlar istenir. Geçen yıl ne yaptınız, bu yıl ne yapıyorsunuz, önümüzdeki yılki tahmininiz nedir? Ne gibi yardıma ihtiyacınız var, ve başka yüzlerce soru. Bütün bu bilgiler, Gosplan'ın bürolarına akar ve orada uzmanlarca toplanır, düzene sokulur, yoğrulur. O zamanki haliyle, dünyanın en iyi donatılmış ve en geniş daimi istatiksi araştırma merkezidir. Şimdi internet denen bir olay da var, Network ağları var, verilerin akması ve planlama işi çok daha kolaylaşacak, üstelik kaliteli bilgisayarlarla ülkenin/dünyanın dört bir yanından gelen veriler çok hızlı şekilde işlenebilir.

Planlama süreci kısaca şöyledir;

Gosplan'a bilgi akar

Taslak plan yapılır

Bu plan hükümete sunulur

Beğenilirse onaylanır, beğenilmezse öneriler yapılır ve Gosplan'a geri gönderilerek değiştirmeler yapılır.

Daha sonra bu plan halka sunulur. [işte size gerçek demokrasi, plan halk tarafından da onaylanmalı, onaylanmazsa düzeltiliyor, giriş bölümünde dediğim gibi, herkes Internete sahip olursa, bu planın halk tarafından onaylanması çok daha kolaylaşır.]

Halk da önerilerini sunar ve plana son hali verilir.

Son olarak tekrar hükümete gider, beğenilirse SSCB yüksek Sovyet'ine gider ve uygulanmaya konur.

Görüldüğü gibi, erişelecek hedefin planı, tepeden inme değildir. planda işçiler ve köylüler de dahil tüm halkın da sesi yer alır.

Bu arada şunu belirteyim ki, 1929 yılındaki ekonomik bunalımına çoğu zaman bir dünya ekonomik bunalımı denir. Üretim felce uğraması ve onunla birlikte gelen işsizlik ve halk kitlelerinin sefaleri, tek bir ülke dışında dünyanın her tarafına bulaşıcı bir hastalık gibi yayıldı. SSCB'nin sınırlarına dayandığı halde burda durmak zorunda kaldı. Ruslar, Sosyalist planlı ekonominin ördüğü setlerin arkasından güvenlik içindeydiler. Çünkü her şeyi planlamışlardı ve benim eleştirdiğim dışa kapanması nedeniyle dıştan gelen bu etkiye karşı koymuştu. Gerçi dışa açık olsaydı da fazla etkilenmeyeceğinden eminim.


Sosyalizmin hayatımızdaki etkisi ne olacaktır?Sosyalizm, her şeyi, en yetkin, en olgun hale getirmeyecektir. Hemen bir cennet yaratmayacaktır. İnsanlığın yüz yüze olduğu bütün sorunları çözümlemeyecektir.

Sosyalistler, sosyalizmin, sadece, insanlığın belirli gelişme aşamasındaki belirli sorunları çözümleyeceğini bilirler. Bundan daha fazlasını iddia etmezler. Ama bu kadarının bile hayat düzenimizi geniş ölçüde düzelteceğine inanırlar. Ortaklaşa sahip olunan üretici güçlerin bilinçli ve planlı bir şekilde geliştirilmesiyle sosyalist toplum, kapitalist düzende ulaşılabileceğinden çok daha yüksek düzeyde bir üretime ulaşacaktır. Sosyalizm, kapitalist yetersizliği ve israfı ortadan kaldıracaktır, özellikle gereksiz depresyonlarda görülen para israfını, işsiz adam israfını ve boş duran makine israfını. Uluslararası barışın kurulması yoluyla, kapitalist savaşlardaki büyük insan kaybını da ortadan kaldırır. Teknik gelişmeyi hızlandırır ve kar sağlamayı ilk ve en önemli amaç sayan kapitalizmin önüne çıkardığı engellerden arınan sosyalist bilim, büyük atılımlar yapar. Üretimdeki artış, mal miktarını çoğalttıkça, herkesin hayat düzeyinde bir yükselme olur.

Kapitalizmin propagandacıları, bizi, Sosyalizmin, özgürlüklerin sonu demek olduğuna inandırmaya çalışırlar. Oysa gerçek tam tersidir. Sosyalizm, özgürlüğün başlangıcıdır. Sosyalizm, insanlığa en büyük acıları veren kötülüklerden kurtulmak demektir; ücret köleliğinden, sefaletten, toplumsal eşitsizlikten, güvensizlikten, ırk ayrımından, savaştan kurtuluş demektir.

Sosyalizm, gerçekleşmeyecek bir düş değildir, toplumsal evrim sürecinde ileri bir adımdır ve gerçekleşme zamanı çok yaklaşmıştır....

  Alıntı ile Cevapla
Eski 29-10-2007, 17:28   #2
Dost
pınar09 - ait Avatar
Üyelik Tarihi: Jan 2007
Yaş: 37
Mesajlar: 3,610
Tesekkür: 201
173 mesajina 805 kez tesekkür edildi
 pınar09 isimli üyemiz çevrimdışıdır. (Offline)
Tanımlı

teşekkürler bu güzel paylaşımın için dostum.

__________________
Ben bir ırmağım, dağlardan coşarım
Akma deme bana, ben akarak yaşarım
  Alıntı ile Cevapla
Eski 30-10-2007, 09:25   #3
Aktif Üye
Üyelik Tarihi: Jul 2007
Mesajlar: 365
Tesekkür: 0
3 mesajina 3 kez tesekkür edildi
 karabiber isimli üyemiz çevrimdışıdır. (Offline)
Tanımlı

emeğine sağlık çok güzel bir paylaşım

  Alıntı ile Cevapla
Eski 30-10-2007, 19:55   #4
Dost
sadik19 - ait Avatar
Üyelik Tarihi: Mar 2007
Bulunduğu Yer: belçika
Mesajlar: 813
Tesekkür: 16
12 mesajina 14 kez tesekkür edildi
 sadik19 isimli üyemiz çevrimdışıdır. (Offline)
Tanımlı

çok güzel anlatmissin sosialismi. Gerçek bu ama uygulamak kolay degil. Avrupa'da sosialist partileri var ama hiç biri böyle degil.
Kendi menfatlarini düsünüyorlar. Birde halka yardim kanunlari çikardilar, onun sayesinde belçika'da herkes ayri yasiyor, yardim almak. Ne oluyor o zaman devlet kasasini bosaltiyorlar.

__________________
Yolu sevgiden gecen herkesle bir gün bir yerde bulusmak dilegiyle....
  Alıntı ile Cevapla
Eski 31-10-2007, 12:24   #5
Yeni Üye
Üyelik Tarihi: Oct 2007
Mesajlar: 18
Tesekkür: 0
0 mesajina 0 kez tesekkür edildi
 dogu62 isimli üyemiz çevrimdışıdır. (Offline)
Tanımlı

sölediklerinde haklı olabilirsin ama bu kesinlikle sosyalizmin bir ütopya olduğunu kanıtlamaz hatta fidel castroda sosyalizme kendini adamış liderlerin verdikleri sözleri tutmamasından büyük üzüntü duyduğunu açıklamıştır

  Alıntı ile Cevapla
Cevapla

Tags
sosyalizm


Yetkileriniz
You may not post new threads
You may not post replies
You may not post attachments
You may not edit your posts

BB code is Açık
Smileler Açık
[IMG] Kodları Açık
HTML-Kodları Kapalı
Trackbacks are Açık
Pingbacks are Açık
Refbacks are Açık



Bütün Zaman Ayarları WEZ +2 olarak düzenlenmiştir. Şu Anki Saat: 04:01 .
Telif Hakları vBulletin v3.8.4 © 2000-2024, ve
Jelsoft Enterprises Ltd.'e Aittir.

Modified by HAKANDOST

eXTReMe Tracker




Valid XHTML 1.0 Transitional


Search Engine Friendly URLs by vBSEO 3.6.1