Ana Sayfa


Sonbahar Logosu Ana Sayfaya Gidin Ekibimiz Forum Kuralları Arama
Geri Dön   Dostun Sayfasi > Siyaset Kösesi
Yardım Takvim Bugünkü Mesajlar Arama

Cevapla
 
LinkBack Konu Seçenekleri Bu Konuda Ara Modları Göster
Eski 17-04-2012, 14:57   #1
YOL
Dost
YOL - ait Avatar
Üyelik Tarihi: Jul 2007
Bulunduğu Yer: Koordinat düzlemi dışında
Mesajlar: 227
Tesekkür: 189
115 mesajina 476 kez tesekkür edildi
 YOL isimli üyemiz çevrimdışıdır. (Offline)
Tanımlı Cemaat 28 Şubat'ta Kime "Hoşgörü Ödülü" Vermek İstedi

CEMAAT 28 ŞUBAT'TA İSMAİL HAKKI KARADAYI'YA "HÖŞGÖRÜ ÖDÜLÜ" VERMEK İSTEDİ
siteadi.com - Cemaat 28 Şubat'ta Kime "Hoşgörü Ödülü" Vermek İstedi


Sıra 28 Şubat’a geldi. Acaba Cemal Gürsel‘i, Suphi Karaman‘ı, Mucip Ataklı‘yı, Haydar Tunçkanat‘ı ve devrimin diğer önderlerini mezardan çıkarıp ne zaman “yüzleşecekler?”

Sonra?

Sonrası Kurtuluş Savaşı ve Kemalist Devrim!

Bakmayın siz şimdi “sıra 28 Şubat’a geldi” diye sevinç çığlıkları atan her boydan, her soydan gericilere.

O günlerde yalnızca TSK’da değil, toplumun her kesiminde cumhuriyetin çok ciddi bir irtica tehdidiyle kaşı karşıya olduğu fikri hakimdi.

Oruç tutmuyor diye bıçaklanan öğrencileri, üniversitelere palalı, satırlı saldırıları, başkent sokaklarında meczupların gövde gösterilerini, türban şovlarını, şeriatçıların devlet içinde kadrolaşma girişimlerini, Refahlı Sincan belediyesinin Kudüs şovunu ve nihayet dönemin başbakanı Erbakan’ın tarikat liderlerini başbakanlık konutunda ağırlamasını hatırlatan var mı?[/COLOR]

Batı Harekat Konsepti

Dönemin Genelkurmay Başkanı İsmail Hakkı Karadayı‘nın emriyle hazırlanan raporda, irticai hareketi yaratan ve destekleyen sosyal ve ekonomik unsurlar ile siyasi güç odakları değerlendiriliyor ve bunun ardından kapsamlı bir harekat planı yapılıyordu. Sonradan Batı Çalışma Grubu’nun oluşturulmasına zemin hazırlayan bu harekat planının adı “Batı Harekat Konsepti” olarak konuyordu. Bu çalışma 28 Şubat 1997 MGK’sında alınan kararlardan sonra resmiyet kazandı. Ardından Çevik Bir, Batı Harekat Konsepti ve Batı Çalışma Grubu oluşturulmasına ilişkin emirde özetle şu tespitler ve yapılması gereken hazırlıklar yer alıyordu:

Türkiye bugüne kadarki en büyük irticai tehdit ile karşı karşıya bulunmaktadır. Milli Görüşçüler, Radikal İslamcılar ve tarikatların müşterek amacı; şeriata dayalı br “İslam Cumhuriyeti” kurmaktır.

Bugün önemli birçok devlet kadrosu irticai kesimin eline geçmiş bulunmaktadır. Milli Eğitim ve Emniyet teşkilatına sızılmış, birçok mahalli idare ve kamu iktisadi teşebbüslerinin büyük bir bölümünde altyapı tesis edilmiştir.

Bu şartlar ve ortamda süratle değişiklik sağlanamadığı takdirde 2000 yılında meşru yoldan iktidarı ele geçirecekleri ve Cumhuriyetin temel niteliklerinde istedikleri şekilde değişiklik yapacakları, eğer bu günden ciddi ve köklü tedbirler alınamaz ise, önümüzdeki birkaç yıl içinde mücadele etme ve önlem alma imkanının bile kalmayacağı değerlendirilmektedir.

Sorun siyasal iktidar meselesi


Yaşanan sorunun özünde, irticanın devletin bir kısım unsurlarının göz yumması ile mesafe kat etmesi bulunmaktadır. Sorun bu yanıyla siyasal iktidar meselesidir.


Neyse ki bu kötü günler şimdi çok geride kaldı!

Batı destekli irtica tehdidi artık yok!

Gericiliğin bakanlıklar, emniyet, MİT vs. gibi devlet kurumlarında yuvalanma tehlikesi kalmadı!

En önemlisi “askeri vesayet” yıkıldı, rejim değişti. Askerler Silivri, Hasdal, Hadımköy ve Maltepe cezaevlerine tıkıldı.Artık 28 Şubat falan olmaz.

Rahat uyuyabilirsiniz!

Karadayı’ya “Hoşgörü ödülü”!

28 Şubat deyince aklıma geldi. Haberini o günlerde Aydınlık’ta yapmıştım.

Cemaatin “Gazeteciler ve Yazarlar Vakfı”nın yıldızı daha yeni yeniparlıyordu. Cemaatin siyasetçilere, sanatçılara, bilimadamlarına, gazetecilere bol keseden “hoşgörü ödülleri” dağıttığı günlerdi.

MGK’da 28 Şubat kararları alınmış, Refahyol iktidarı gitmişti.

İşte o günlerde Genelkurmay’ın kapısına güzide bir heyet dayandı. Başlarında Alaattin Kaya vardı. (Yoksa Vakıf başkanı Harun Tokak mıydı?)

Heyete ne istedikleri soruldu. Neden gelmişlerdi?

Vakıf adına bir davetiye sunacaklardı. Yılın “hoşgörü ödülü”nü Genelkurmay Başkanı İsmail Hakkı Karadayı‘ya vermek istiyorlardı. Onun davetiyesini vereceklerdi.

Ne mi oldu?

Kapıdan geri çevrildiler!

“Davetiyenizi bile bırakamazsınız” yanıtını aldılar!

İşte bunun intikamını alıyorlar

Genelkurmay Başkanlığı, MGK’nın 28 Şubat kararlarının hemen sonrasında 29 Nisan 1997 günü gazetecileri toplayarak tarihsel önemde bir açıklama yaptı. Yeni durumun tahlilini ve stratejisini ilan etti. İkinci Dünya Savaşı sonrasında ABD ve NATO tarafından belirlenen stratejinin yerine yenisi konuldu. 28 Şubat, Türkiye’nin düşmanını ABD’nin tayin ettiği 50 yıllık sürecin sona ermesi anlamına geliyordu.

Washington yönetimine yakın kaynakların da açıkça saptadıkları gibi, 1994 Eylül’ünden sonra Türkiye Genelkurmay’ı ABD’ye mesafeli tavır almaya başlamış, “Türkiye himayesine Kürdistan” planı, Türk ordusunun direnciyle karşılaşmıştı. 1996 sonbaharında Irak yönetimi ile Irak Kürdistan Demokrat Partisi arasında oluşan ittifakı, Türkiye Genelkurmayı da desteklemişti. Böylece ABD’ye, Kuzey Irak’ta ve genel olarak Ortadoğu’da ciddi bir darbe indirilmişti.

İşte Türkiye, 28 Şubat sürecine bu koşullarda geldi. Gericilik ve bölücülük olarak belirlenen iç tehdit, dış tehdidin önüne geçti. Türkiye, dış tehdidin ABD tarfından belirlendiği elli yıllık dönemden çıkış çabasına girmişti.

Gericiliğin yükselişi, PKK’nin eylemleri gibi değildi, farklıydı. PKK, hiçbir zaman iktidar mevzilerine yaklaşamamıştı. Ancak, şeriatçı parti ise en yüksek oyu almış ve iktidar ortaklığının büyük partisi olmuştu. Dahası bu gerici eğitim sistemi devamederse, Genelkurmay’ın hesaplarına göre, 2000 yılında yüzde 34 oyla tek başına iktidar oluyordu. Din eğitimli seçmenlerin yükselişi, 2005 yılında vahim bir aşamaya ulaşıyordu. Hatta şeriatçı parti, 2005 yılında yüzde 67 oy alarak istediği anayasayı bile yapabilecekti! Acaba Genelkurmay’ın bu tahlillerine vatanını seven, aklı başında bir insanın şu yaşadıklarımızdan sonra bir itirazı olabilir mi?


Genelkurmay’ın 15 yıl önce gerici faaliyete “izin verilmeyeceğini”, bunun Cumhuriyet için “intihar” anlamına geldiğini saptaması bugün özel yetkili savcılar için bir yargı konusu olmuştur. Gericiliğin “yok edilmesi” için mücadele artık “suç”tur.

Hikmet Çiçek/Aydınlık


Odatv.com

CEMAAT 28 ŞUBAT'TA İSMAİL HAKKI KARADAYI'YA "HÖŞGÖRÜ ÖDÜLÜ" VERMEK İSTEDİ



__________________
  Alıntı ile Cevapla
Cevapla

Tags
cemaat, hoşgörü Ödülü, kime, vermek, İsteği, Şubatta


Yetkileriniz
You may not post new threads
You may not post replies
You may not post attachments
You may not edit your posts

BB code is Açık
Smileler Açık
[IMG] Kodları Açık
HTML-Kodları Kapalı
Trackbacks are Açık
Pingbacks are Açık
Refbacks are Açık



Bütün Zaman Ayarları WEZ +2 olarak düzenlenmiştir. Şu Anki Saat: 12:52 .
Telif Hakları vBulletin v3.8.4 © 2000-2024, ve
Jelsoft Enterprises Ltd.'e Aittir.

Modified by HAKANDOST

eXTReMe Tracker




Valid XHTML 1.0 Transitional


Search Engine Friendly URLs by vBSEO 3.6.1