Ana Sayfa


Sonbahar Logosu Ana Sayfaya Gidin Ekibimiz Forum Kuralları Arama
Geri Dön   Dostun Sayfasi > Türkü Hikayeleri
Yardım Takvim Bugünkü Mesajlar Arama

Cevapla
 
LinkBack Konu Seçenekleri Bu Konuda Ara Modları Göster
Eski 24-01-2021, 22:31   #1
Can Dost
Üyelik Tarihi: Mar 2013
Bulunduğu Yer: artvin
Mesajlar: 4,651
Tesekkür: 7732
1214 mesajina 1746 kez tesekkür edildi
 seyyid isimli üyemiz çevrimdışıdır. (Offline)
Tanımlı Zeytinyağlı Yiyemem Aman

Zeytinyağlı yiyemem (aman)
siteadi.com - Zeytinyağlı Yiyemem Aman Basma (da) fistan giyemem
Senin gibi cahile
Ben efendim diyemem (aman)


Kaldım duman içi dağlarda
Sevgili yarim nerelerde


Kara üzüm asması
Yeşil olur yazması
Ben yarimden ayrılmam
Kara yazı yazması


Kaldım duman içi dağlarda
Sevgili yarim nerelerde


Asmadan üzüm aldım
Sapını uzun aldım
Verin benim yarimi
Annemden izin aldım


Kaldım duman içi dağlarda
Sevgili yarim nerelerde


İhsan Kaplayan-Bursa




Bu türküyü bilmeyeniniz yoktur. “Zeytinyağlı yiyemem aman, basma da fistan giyemem aman” diye başlar, “Senin gibi cahile, ben efendim diyemem aman” diye de devam eder. Rivayet o ki, türkü Bursa yöresine ait. 2 Kasım 1954’te İhsan Kaplayan kaynak gösterilerek Muzaffer Sarısözen tarafından derlenmiş. Ama sanıldığının aksine sıradan bir türkü değil. Siyasi ve ekonomik nedenleri olan tarihi bir hikayesi var.

Marshall Planı’nın uzantısı


2’nci Dünya Savaşı sonrası Amerika bir yardım paketi hazırlar. Adı da Marshall Planı’dır. 1947’de önerilir, 1948-1951 yılları arasında yürürlüğe girer. Türkiye ile birlikte 16 ülke yararlanır. ABD çok eski yıllardan beri dünyanın en büyük mısır üreticisidir. Haliyle ülkede birikmiş olan mısırı eritmenin yolu da bunu diğer ülkelere satmaktan geçecektir. Amerika elindeki mısır dağını eritmek için Marshall Planı’ndan faydalanmak isteyen ülkelere mısırözü yağı alma ön koşulu koyar. Türkiye de buna karşılık ilk margarin fabrikasını kurar. Sırf bu yüzden birçok zeytin ağacı yerinden sökülür. Elde kalan zeytinlerden elde edilen yağ da ABD’ye satılır ve mısırözü yağı olarak bize geri döner.

Margarin satabilmek için


Ve mısırözü yağına teşvik etmek amacıyla ısınan zeytinyağının kanser yaptığı bilgisi kamuoyuna pompalanır. Oysa zeytinyağı en zor yanan sıvı yağlardan biridir. Sonuç olarak Türk insanı bu tarz haberlerle zeytinyağından uzaklaştırılıp margarine alıştırılır. Bu da yetmez, zeytinyağı hakkında olumsuz imaj oluşturmak için bir de türkü siparişi verilir. Bir anda döneminin en popüler türküsü haline gelir. Yetmez, türkünün devamında olduğu gibi basma fistan giyen kadınlar da zamanla sentetik kıyafetlerle tanışır.

Aşkı anlatan Yunan şarkısı


Gerek Prof. Dr. Kenan Demirkol’un yazıları, gerek Prof. Dr. Canan Karatay’ın açıklamaları hep bu yönde. Diyorlar ki: “Türkiye’de 1952’de margarin üretimine başlandı. O tarihe kadar insanlar tereyağı ve zeytinyağı yiyorlardı. Margarin satılabilmesi için her yol denendi. Zeytinyağlı yemenin, pamuklu kumaş giymenin aşağılanmış bir davranış olduğu algısı yaratılmak üzere bir halka ilişkiler mucizesi gerçekleştirildi. 1954’te ‘Zeytinyağlı Yiyemem Aman’ türküsü derletildi. Aslında Yunan şarkısı ve bir aşkı anlatıyor. Pek çoğumuz altında yatan gerçeği bilmeden bu türküyü matah bir şeymiş gibi yıllarca söyledik ve halen de söylemeye devam ediyoruz.”

  Alıntı ile Cevapla
Yandaki üye(ler) bu mesajindan dolayi seyyid üyemize tesekkür ettiler
DEDE KARTAL (24-01-2021), MDENİZ (06-03-2021)
Cevapla


Yetkileriniz
You may not post new threads
You may not post replies
You may not post attachments
You may not edit your posts

BB code is Açık
Smileler Açık
[IMG] Kodları Açık
HTML-Kodları Kapalı
Trackbacks are Açık
Pingbacks are Açık
Refbacks are Açık



Bütün Zaman Ayarları WEZ +2 olarak düzenlenmiştir. Şu Anki Saat: 13:07 .
Telif Hakları vBulletin v3.8.4 © 2000-2024, ve
Jelsoft Enterprises Ltd.'e Aittir.

Modified by HAKANDOST

eXTReMe Tracker




Valid XHTML 1.0 Transitional


Search Engine Friendly URLs by vBSEO 3.6.1