|
29-05-2007, 12:55 | #1 |
Aktif Üye
Üyelik Tarihi: May 2007
Mesajlar: 338
Tesekkür: 0
|
ahmet selçuk ilkan şiirleri
Bana Gel Deme
siteadi.com - ahmet selçuk ilkan şiirleri Ayağım ayağıma dolaşır sonra Gözlerim büyür büyür, kocaman olur Bakarsın dilim tutulur, hiç konuşamam Bana gel deme! Bırak umutsuzluğum bende kalsın Yokluğunda eriyeyim bırak Gözyaşlarım yağmurlaşır diyorum Bana gel deme! İşte resimlerine bakıp avunuyorum Hayallerim yetiyor bana ne güzel İnan dudaklarını ısırabilirim Bana gel deme! Zaten ölesiye hasretim aydınlıklara Ve bitimsiz bir özleyiş bendeki Kanatlanabilirim, uçabilirim belki Bana gel deme! Beklesene Her şarkı bir sevdadan dökülür mısra mısra Her şarkı yaşanmış bir masalı resmeder Selene Düşün çamlar arasını, mehtaplı geceleri, masmavi denizleri Düşün şimdi yollara serpilen ümitleri Hadi bir şarkı da sen Söylesene! .. Bak büütün güzelliklerin tümü sende Bak sen de gülümsüyor en amansız özlemler Unut bir yerde bensiz olduğunu, çaresiz Ayrılıklar sevenlerle yücelir Selene Hadi sil gözlerini Gülsene! .. Bitimsiz bir sevdadır yaşamak SEvmekse en güseli mutlukların Sense içimde en tanrısal gerçeksin Selene İşte yüreğim bildiğince çarpıyor sen, sen diye Sende gözlerim, sende ellerim, sende sen olan varlığım Düşünsene! .. Bakma sen yağmurların sağnak döküldüğüne Bakma sen gecelrin karanlığına Selene Bu pembe umut sütten de beyaz Bu senli hayal gülden de kırmızı İşte renk renk çiçekleri aşkımızın Görsene! .. Ve bir gün dur diyeceğim geçip giden zamana Son kurşunu sıkacağım sensizliğe Selene Öbek öbek mutluluklar taşıyacağım dağ eteklerinden Sana gökten yıldızları koparacağım bir bir Sana bitmez tükenmez sevdalar getireceğim Beklesene! .. Ben Aşkı Ölümsüz Bilenlerdenim İstemem sevgili yüzüme gülme Eğer ki sonunda ağlatacaksan İstemem sevgilim ümitler verme Sonunda dünyamı karartacaksan Ben aşkı ölümsüz bilenlerdenim Bir ömür boyunca sevenlerdenim Ellerin ellerime değmesin derim Eğer ki sonunda bırakacaksan Gönüle vurulmaz asla bir kilit Seveni öldürür kırılan bir ümit Sevgilim yanıma yaklaşmadan git Eğer ki sonunda ayrılacaksan Beni Unutamazsın Beni unutamazsın bilirim, beni unutamazsın Denizin durgunluğu, gözlerimi Coşkunluğu, saçlarımı hatırlatır Kulaklarını tırmalar sesim, hayatından silemezsin Beni unutamazsın bilirim. Parkın tozlu yollarında yalnız dolaşacaksın Mutsuz gökyüzünde bir iki yıldız, ışık tutacak karanlığına Delikanlının biri uzanacak ellerine ansızın Çaresizliğine, yalnızlığına irkileceksin Ve daha sonra tarakta kalan saçlardan anlayacaksın ihtiyarladığını Dudaklarının pembeliği solacak Cilâsı çıkmış bir mobilya gibi eskiyecek güzelliğin Kahrolacaksın! Ve bir gün gelip, beni anlayacaksın. Oysa; vakit çoktan geçmiş olacak Ama sen yine de sözlerime aldırma. Gözlerin zamansız ıslanmasın. Çünkü, artık çocuk değilsin Güneşin nereden doğduğunu bilirsin Başka bir İstanbul olmadığını bilirsin Ve seni nasıl sevdiğimi bilirsin Ama gitmek istiyorsan, yine de sen bilirsin Bir Televole Masalı Hayat bir televole masalı değildir kızım! Sakın aldatmasın seni Seda'nın Güllü'nün o hoş kahkahaları Ebru'ların Çağla'ların Demet'lerin O sabun köpüğü muhteşem aşkları (!) Ben ne dev yalnızlıklar bilirim Ben ne ayrılıklar ben ne hıçkırıklar Kim bilir Nasıl ıslaktır geceleri onların yastıkları... Hayat Mehmet Ali'nin çiftliği değildir kızım! Öyle hep yüzüne gülmez bu çarkıfelek Feleğin çarkına düşünce anlarsın Aslanın neresinde ekmek. Hayat bir Tarkan şarkısı değildir kızım Öyle hüp diye içine almaz seni hiçbir sevgili ve hiç kimse kuş sütüyle beslemez seni Güzelliğin solunca anlarsın Aynalarda bile zor bulursun kendini. Hayat ne Aydın'ın 'Aydın Havası' Ne Fatih'in 'o kıskıvrak yılan dansı! ' Ne bir Gülben Ne de Bir Hülya kavgası Hayat seni kaybettiğim günden beri İçimde bir kurşun yarası. Hayat bir peri masalı değildir kızım! Öyle evinin önünde Beklemez seni beyaz atlı prensler Bak Beyaz'ın bile simsiyah oldu hayalleri çoktan Ve Okan yaralı bir kuştur artık Hergün kendini gagalamaktan Ve sanat adına Arto'yu Hande'yi Sevda'yı zagalamaktan Hayat bir tatil köyü değildir kızım! Bir o yana bir bu yana sallamaz seni Bir düşün Yıkılan yuvaları O kırık hayatları Yarınsız çocukları Bir düşün O arka sokakları Sahipsiz çığlıkları Çaresiz anaları - babaları... Hadi olacaksan Gel doktor ol öğretmen ol alim ol Kırılmış kanadım, kolum, elim ol Umudum ol güneşim ol ateşim ol Seni de sarsın mutluluğun O sımsıcak kolları Ve senide yutmadan Reyting canavarının o sahte yıldızları! ... Unutma sakın unutma kızım! Onların Hazin bir romandır Özendiğin bütün hayatları... Bir Yerden Sonra Birbiri ardına geliyorsa mutsuzluklar Keskin bir bıçak gibi saplanıyorsa acılar Köşebaşlarını tutmuşsa umutsuzluklar Ve uçurumlarda yankılanıyorsa aşkın son çığlıkları Ayrılık güzeldir... En kalabalık yerlerde büyüyorsa kimsesizliğin Binlerce kahkaya karışıyorsa gözyaşların Son çiviyi çakıyorsan yorgun sabrına Daha kirpiklerinde can veriyorsa hayallerin Ve dilinin ucundaysa en çılgın küfürler Yalnızlık güzeldir... Güvendiğin yüreklere karlar yağmışsa Buz tutmuşsa o sımsıcak bakışlar Sen yangınlar içinde üşüyorsan Ve bir zavallılıksa artık o çok sevmek Böyle bir dünyaya tükürmek Ve ölmek güzeldir... Biz Ne Ayrılıklar Görmüş Adamız Gitmek istiyorsan gidebilirsin Biz ne ayrılıklar görmüş adamız Çekinme sende vur sırtımdan beni Biz ne ihanetler görmüş adamız Aldırma sen benim yalnızlığıma Aldırma sen benim gözyaşlarıma Boşver sende kalmış yarınlarıma Biz kadere çelme takmış adamız. Sevsen gidemezdin sevsen bırakmaz Sevsen çıldırırdın seven ne yapmaz Git bu ateşte beni kül etmez yakmaz Biz ne cehennemler görmüş adamız Hadi daha çabuk daha acele Koş başka kollara koş güle güle Sen de unutursun adımı bile Biz ne vefasızlar görmüş adamız Hep aynı hikaye hep aynı masal Sen bu şarkıyı git başka yerde çal Al yanı başımdan gölgenide al Biz ne yalnızlıklar görmüş adamız Bu Akşam Ne olur bu gece uykumu bölme Var git düşlerimden, var git bu akşam Tam unuttum derken aklıma düşme Var git hayalimden, var git bu akşam Yağmur istiyorsan gözyaşıma bak Yangın istiyorsan yüreğime bak Ne olursun beni benimle bırak Var git anılardan, var git bu akşam Nasıl unutulur böyle sevgiler Neler yaşamıştık bir düşün neler Her köşede durur senden gölgeler Var git gözlerimden, var git bu akşam Aldığım her nefes seni fısıldar Gelir ta kalbimden vurur şarkılar Sana sözlenmiş bütün akşamlar Var git anılardan, var git bu akşam Bu Benim Şiirim Duyduğun her yerde beni hatırla Bu benim şiirim bu benim şarkım Dinle ki kanatsın o taş kalbini Bu benim şiirim bu benim şarkım Yabancı kollarda gezip durdukça Başını yastığa koyup daldıkça Bir daha çalıver beni andıkça Bu benim şiirirm bu benim şarkım Bırak da süzülsün yaşlar gözünden Acı bir pişmanlık dursun yüzünde Sana bir sitem var her bir sözünde Bu benim şiirim bu benim şarkım Aşkımdan armağan her bir satır sana Maziyi yeniden yaşatır sana Nasıl sevdiğimi anlatır sana Bu benim şiirim bu benim şarkım. Bu Şehir Ve Sen Ömrümün en güzel senelerini Alıpta gittiniz bu şehir ve sen Gönlümün en masum ümitlerini Çalıpta gittiniz bu şehir ve sen Döktüğüm yaşlara aldırmadınız Giden gençliğime acımadınız Düştüğüm yerlerden kaldırmadınız Basıpta gittiniz bu şehir ve sen Beni iyi tanır bu kaldırımlar Bu kuytu köşeler bu taş sokaklar Sizlerden bir ömür alacağım var Çalıpta gittiniz bu şehir ve sen Beni tanır bu kaldırımlar Bu kuytu köşeler bu taş sokaklar Sizlerden bir ömür alacağım var Çalıpta gittiniz bu şehir ve sen Bağlayıp durdunuz hep ellerimi Delik deşik ettiniz seven kalbimi İçimde dağ gibi hayallerimi Yıkıpta gittiniz bu şehir ve sen Biriniz sağırdı duvardan bile Biriniz kalpsizdi taşlardan bile Bütün acıları dizip önüme Yakıpta gittiniz bu şehir ve sen Kimsesiz yalnızdım kollarınızda Herşeyi kaybettim yollarınızda Şimdi bir hesap var aramızda Vermeden gittiniz bu şehir ve sen Ben yine yaşarım içimde yasla Ya siz neylersiniz bu ihtirasla Bir daha dönmek mi buraya asla İçimde bittiniz bu şehir ve sen Doğum Gününde Kimbilir ne kadar güzelsin bugün Benden uzaklarda doğum gününde Hatırla ne kadar mutluyduk canım Seninle geçen yıl doğum gününde Kim derdi sonu bu öyle bir aşkın Belki kurumuştur çoktan gözyaşın Kutlu olsun sana bu yeni yaşın Bana da sensizlik doğum gününde Benim için bir mum yaktın mı bilmem Camlardan yollara baktın mı bilmem Ah burada olsa dedin mi bilmem Yoksa unuttun mu doğum gününde Kimbilir kiminle kesildi pasta Bir dilim düşmez mi bu eski dosta Sen sevinç içinde ben ise yasta Senden uzaklarda doğum gününde Elbette kuş olup gelmek isterdim Ben de yanağından öpmek isterdim Seni bir kez daha görmek isterdim Alkışlar içinde doğum gününde ERKEKLER HEP YALNIZ AĞLAR Günlerdir sınırında yaşıyoruz aşkın Günlerdir uçurumunda Bu kaçıncı atışım kendimi Kollarından yalnızlığa Bu kaçıncı dargınlık Bu kaçıncı barışma Belli ki Sensizliğe sürgün artık bu gözler Sensizliğe sürgün bu dudaklar bu eller Şimdi yorgun bir çınar gibi kalbim Artık sana değil Sensizliğe yaslanacağım Hoşçakal güz çiçeğim hoşçakal Seni artık Göz yaşlarınla ıslanmış Yastıklara bırakacağım Oysa yıllarca Yemyeşil bir orman köyünde sakladım gözlerini Dağ başlarında çoban ateşleri yaktım üşümeyesin diye Ellerine kör gecelerin karanlığında sarıldım Ve haykırdım En dipsiz kuyulara adını Ezberlettim seni kurtlara-kuşlara Sense beni sokaklara vurdun Ve en zehir şarkılara Bilirsin Rüzğara bıçak Yağmura ateş Buluta kurşun işlemez Sende öylesine vurdun ki beni Artık bana Hiçbir acı kar etmez Neylersin Önce melekler terk etti bizi Sonra masmavi düşler Öpüşler- gülüşler-çiçekler Büyüsü kalmadı artık kavuşmaların Bundan böyle Bizi her köşede Bambaşka bir cehennem bekler Sen de bundan böyle İçi boş şarkılarla avut kendini En ucuz aşklarla yıka kirli ruhunu Açılırsın Taşlar yosuna sarılır bilirsin Sarmaşıklar duvarlara Geceler karanlığa Sende yalnızlığa sarılırsın Ve kadınsın Ağlayabilirsin gönlünce Göz yaşların pınarlar misali çağlar Unutma ki erkeğim ben Ve erkekler hep yalnız ağlar. EY ACILARIMIN BAŞKENTİ Ey acılarımın başkenti Ey gecelerimin cinneti Öyle kolay olmayacak gidişin Daha ilk adımında sendeleyeceksin Bir yangın yayılacak parmak uçlarından Bu şehrin buz tutmuş taş duvarlarına Göreceksin Gezdiğin bütün sokaklarda Düşlerim takılacak ayaklarına Titreyeceksin Ey hayallerimin kaçağı Ey gönlümün sustalı bıcağı İlk darbeyi hatıralar saplayacak sırtına Bütün şarkılara küseceksin Sahipsiz mezarlarda bulacaksın ikimizden kalanı Ve bir duvar gibi çarpacak kimsesizliğin yüzüne İrkileceksin Ey yalnızlığımın miladı! Ey uykularımın celladı! Önce kendi yalanların hançerleyecek seni Sonra 'keşke'lerin Bir kar yangınında buzlar misali çözüleceksin Gözlerinden kara yağmurlar gibi dökülecek pişmanlığın Tükeneceksin... Ey çığlıklarımın sireni! Ey ömrümün kara treni! Köhne bir istasyonda Tek kanatlı bir kuş konacak omuzlarına Kırdığın bir kalbi bırakacak avuçlarına Şaşıracaksın İşte bu son durağı olacak kaprislerinin Delik deşik bir hasretle düşeceksin kaldırımlara Ellerin bile el vermeyecek sana Ayakların çoktan çekip gitmiş olacak Gözlerin en uzak yıldızlara takılacak Yıkılacaksın Bir sen bir de o taş kalbin Kalacak sokak ortasında Kaderinse yaşlı bir çöpçünün yorgun ellerinde Ağlayacaksın Belki biraz geç olacak ama İşte o gün.... Kimi kaybettiğini anlayacaksın.... Gidenlerden Kalanlara Ne şarkılar yazdık- biz ne şiirler Hiç kimse sevmeden ölmesin diye Ne ağıtlar yaktık ne çok türküler İçimizde umut bitmesin diye Kağıt yürek oldu kalem sevgili Yaşadık sevdaya barışa deli Uzattık düşmana-dosta bu eli Çocuklar savaşı görmesin diye Taş mıdır- kaya mı gönül kapınız Gün gelir yıkılır saltanatınız Biz ne canlar verdik-siz ne yaptınız Analar gözyaşı dökmesin diye Çocuklar boynunu bükmesin diye... Halk Böyle İstiyor Oğlum! ... 'Bir babanın doğum gününde oğluna mektubudur...Görülmüştür' Sevgili oğlum Bugün tam on yedi yaşındasın Görüyorum ki artık Her şeyin farkındasın Ama ne zaman ararsam seni Ya diskoda Ya barda Ya da televizyon karşısındasın Haklısın oğlum Devir artık bu devir Sen de çemberini çağına göre çevir Senin neyine Resim roman şiir Senin neyine Sanat vesair Ne diyor meşhur televizyon büyükleri Vur patlasın çal oynasın Devir artık bu devir Nasılsa Son düğmesi de koptu insanlığın Vefa can çekişiyor arka sokaklarda Umut mendil sallıyor giden trenlerin ardından Onur, adres arıyor mezarlıklarda Dostluklar çöp tenekelerinde sahipsiz Ve anahtar teslimi aşklar satılık köşe başlarında Hem de üç kuruş mutluluklara... Ama sen de haklısın Sana mı kaldı Kurtarmak vatanı Sana mı kaldı Uyandırmak yatanı Sana mı kaldı Duvara yapıştırmak Bu memleketi satanı Anasını ağlatanı.... Gel gör ki oğlum Senin de kurtuluşun yok bu gidişten Ne etsen- ne yapsan Bir düğün Bir bayram Bir lale devri Hangi ekrana baksan Kim kiminle evleniyor Kim kiminle çıldırıyor Kim kime daldan dala Gelinim olur musun diyor Kimisi sahte gelin Kimisi zengin bir prens Kimisi de insanlıktan bir yudum bir nefes Bekliyor da bekliyor Bak her gün ayrı bir kanalda Bambaşka bir 'ünlüler çiftliği' Her kanalda şöhret olmanın dayanılmaz hafifliği Ve işte böyle Pazara dökülüyor bir bir Herkesin yumak yumak ipliği Yıllar var ki oğlum Birileri işte Bizi hep böyle gözetliyor... Ve sen de görüyorsun ki Bu sahneler Bizi ne de güzel özetliyor Kimin umurunda yarınlar Kimin umurunda çocuklar Kimin umurunda bu isyankar çığlıklar Bir kavgadır Bir yarıştır Bir rezalettir gidiyor. Kime sorsan Cevaplar dünden hazır Halk böyle istiyor oğlum Halk böyle istiyor Gel gör ki Bir reyting uğruna Ne 'güneşler batıyor' oğlum Ne güneşler batıyor.... Her Şeyi Bitirdik Her şeyi bitirdik bir yalan gibi Bu aşkı yarına götüremedik Ne günler yaşadık bir roman gibi Ne yazık sonunu getiremedik Önce evet dedik bu hayır neden Biz aşkla başladık bu gurur neden Ümitler sendendi arzular benden Ne yazik sonunu getiremedik Şimdi sen yolcusun meçhul yollara Şimdi ben yolcuyum başka kollara Ne desek boş artık geçen yıllara Ne yazık sonunu getiremedik Bu aşkı yarına götüremedik İnsanlar Kendileri Çizer Kaderlerini Artık gidebilirsin gideceğin yere Sana kal diyemem son ümit senden olsun Senden olsun son pişmanlık Hayır diyemem Bil ki Seni artık sevemem O bitimsiz anılar gelse de aklıma Göz göze diz dize oluşumuz Birlikte yaşadığımız günler Geceler de gelse aklıma Sana dönemem Her masal gibi bitti bugün O kısacık mutluluğumuz Belki yalandı Belki yalan gibi bir şeydi Seninle mesut oluşumuz Şimdi ellerini görüyorum boşlukta çaresiz Gözlerini görüyorum en acı hüzünlerle dolu Oysa Ne kadar yalvarsan da Ne kadar ağlasan da Artık evet diyemem İnsanlar kendi çizer kaderlerini Seni affedemem... KİM? Bu nasıl bir vazgeçiş? Bu nasıl bir terkediş? Taş mıydı sarıldığım yüreğin? Buz muydu öptüğüm dudakların? Bu ikinci sen miydi çok geç farkettiğim? Aynı günde yüzlerce maske Hangi sendi acaba benim ölürcesine sevdiğim? Bu gözler değil miydi daha dün? Yemyeşil bir güneş gibi içimi ısıtan Bu eller değil miydi Aramızdaki bütün duvarları yıkan? Bu telefonlar değil miydi susmayı bilmeyen? Bu ziller değil miydi seninle çalan? Bu kapılar değil miydi Seninle açılıp seninle kapanan? Bu koltuk değil miydi uzandığın? Bu yatak değil miydi yattığın uyandığın Bu masa değil miydi özenle süslediğin Bu vazo değil miydi çiçekler derlediğin Ve sen değil miydin Benim için en deli- en vahşi- en çıldıran Ve şimdi sen misin gerçekten Kör bir testere gibi Beni senden ayıran.. Bu sokaklar değil miydi elele gezdiğimiz Bu şarkılar değil miydi birlikte ezberlediğimiz Ya bu kır kahveleri Ya bu balıkçı tekneleri Yani biz yaşamadık mı Seninle o günleri Biz değil miydik birbirimiz için yanıp tutuşan Şimdi biz miyiz söyle Bütün ayrılıkları haklı çıkaran Söyle Kimdi bana bunca şiirler yazdıran Kimdi beni bulutlarda uçuran Kimdi beni öpüşürken çıldırtan O hangi sendin Şimdi hangi sen gittin Benimle kalan kim? Benimle ölen kim? İşte son nefesteyim Söyle kim Sen kim Ben kim Seni benden alan kim Aramızda kim var Kim kim kim? ... KURŞUNA GEREK YOK Hayatıma bir son vermek istersen Kurşuna gerek yok gözlerin var ya! Eğer ki kalbimden vurmak istersen Hançere gerek yok sözlerin var ya! ... Dağ olsam çökerim bakışlarında Taş olsam eririm avuçlarında Sevgilim suçluysam bu aşk yolunda Zindana gerek yok hasretin var ya! .. Anladım çare yok unutmam için Her yerde hatıran izlerin var ya! Bir gün olsun mutlu uyumam için Yastığa gerek yok dizlerin var ya! Ne Zaman Sevdimse Kaç kere yaşadım ben bu romanı Ne zaman sevdimse ayrılık vardı Hep kendim kuruttum gözyaşlarımı Ne zaman sevdimse yalnızlık vardı Sen de git bırak git beni düşünme Kader de, hayat de boşver üzülme Alıştım hasretin her türlüsüne Ne zaman sevdimse ayrılık vardı Alıştım kaderin her cilvesine Ne zaman sevdimse yalnızlık vardı Yaşamadım gitti gönül tadında Nelerden vazgeçtim senin uğrunda Seni de kaybettim yol ortasında Ne zaman sevdimse karanlık vardı Ne zaman sevdimse pişmanlık vardı Sen Değil miydin? Bana bakıp bakıp ağlama sakın Bu sonu isteyen sen değil miydin Ne kadar belliydi o gün maksadın Gitmemi isteyen sen değil miydin Susuz rakı gibi yakma içimi Bu pişmanlığın bir sigara içimi Günah senin kendin yaptın seçimi Git artık git diyen sen değil miydin Suç benim mi söyle aldırmıyorsam Maziye dalıp ta yıkılmıyorsam Şaşırma sen gibi ağlamıyorsam Kalbimi taş yapan sen değil miydin Zaman mı bu aşkı söndüremedi Hasret mi acını dindiremedi Sevdam mı sevdanı bitiremedi Unuturum seni diyen sen değil miydin Başın dumanlı mı yoksa sarhoş mu Bak geriye döndün gönlün bir hoş mu Başucunda yerim hala bomboş mu Doldururum diyen sen değil miydin Sen Değilsin Diye Kapımın zilini söktüm Gelen sen değilsin diye! Bütün perdeleri örttüm Geçen sen değilsin diye! Eşime dostuma küstüm Selamı sabahı kestim Nasılsın diyene sustum Soran sen değilsin diye! Doydum acılara doydum İçimi hasretle oydum Dudağıma yasak koydum Öpen sen değilsin diye! İçimde dağlar devirdim Mutluluğu yere serdim Gülen yüze yüz çevirdim Gülen sen değilsin diye! Şaşırıyor her postacı Bakıp bana acı acı Açmıyorum mektupları Yazan sen değilsin diye! Sen Vurdunda Ben Ölmedim mi? Yokluğunda ne ateşleri hasretimle yaktım da Bir seni yakamadım, beni yaktığın gibi Çölde su, mahpusta gün, oruçta ekmek gibi bekledim seni Sense araya korkular koydun. Yasaklar koydun... Bitmez tükenmez engeller koydun Şimdi nerdesin diye sakın sorma Sen çağırdın da ben gelmedim mi? Sen varken darılmazdım çiçeksiz baharlara, Yağmurlu havalara...Bu kasvetli akşamlara Sen varken Bakıp içlenmezdim tren istasyonlarına Otobüs duraklarına... Sen varken ayrılanlara ağlamazdım... Yıkılmazdım biten sevdaların ardından Gidenlere küsmezdim Kalanlara acımazdım... Sen varken böyle üşümezdim-titremezdim Masumdum, çocuklar gibi Böyle delirmezdim-küfretmezdim... Hele ölmeyi hiç düşünmezdim. Şimdi soruyorum sana Adı sevdaysa bu cehennemin Sen yaktın da ben yanmadım mı? Biliyorsun Bütün acılarına 'yeşil ışık' yaktım olmadı Bütün korkularına'arka çıktım'olmadı Dağlara merdiven dayadım olmadı Haziranda kar oldum yağdım avuçlarına olmadı Sevdim olmadı -yandım olmadı-taptım olmadı Benden artık pes Bu aşkın biletini istediğin gibi kes Nasılsa gidiyorsun Biliyorum git... Ama ardında Ağlayan bir çift göz Paramparça bir yürek Ve yıkılmış bir dağ görmek istemiyorsan Çek silahını-daya sırtıma Titrersem namerdim... Sen vurdun da ben ölmedim mi? Seni Arıyorum Bu şehrin bütün sokaklarına sinmiş yalnızlığım Sensizliğin köşe başındayım Avuçlarımda kırık dökük pişmanlıklar Avuntusuz çıkmazlara doğru yürüyorum Bütün umutsuzluğuma inat Yine seni arıyorum... Dudaklarımda bildiğin o ıslık Sokak lambalarına sığınıyorum Hafiften bir yağmur ağlıyor benimle Bir deli rüzgar saçlarımda Yalnızlıktan üşüyorum Bulamayacağımı bile bile Yine seni arıyorum... Anlatacak nelerim var bir bilsen İçimde ihtilaller kopmuş Kendime sürgüne verdim Mutluluğum çoktan iflas etmiş İtiraza hakkım yok biliyorum Beni savunmak sana düştü Seni arıyorum... Yarım kalmış şiirlerim gibisin Yaşanmamış çocukluğumsun anılarımda Öylesine eksiğim sensiz Öylesine sahipsiz İşte bütün umutlara havlu attım gidiyorum İçinde geç kalmışlığın çaresizliği Çocuklar gibi ağlıyorum Ve gel gör ki her damla gözyaşımda Yine seni arıyorum... SON HESAP Dün gece oradaydım 'Pişmanlıklar Bahçesinde' buluştuk onunla. Yıllanmış yanlışlardan demlenmiş bir çayı yudumladık son kez... Hayallerimiz Sanki sıcak bir dondurma gibi duruyordu masada Daha dokunmadan erimişti. Ve ne garip bir tesadüf Ne istedikse o gün garsondan Aşk gibi- dostluk gibi umut gibi Çoktan tükenmişti.. Yapacak bir şey yoktu artık Son hesabı ödemekten başka Gel gör ki Garsona, hesap deyince Acı acı gülümsedi Çünkü; Gözyaşlarımız Bizden önce hesabı ödemişti. UNUTMAKTAN GELİYORUM 'Gitmeler bana kaldı' Daha üç adım olmadı çıkalı bu sevdadan Ayrılığın kokusu hala üzerimde Avuçlarımda buzdan bir alev Yüreğimde yepyeni bir ateşkes Gitmeler bana kaldı yine bu aşktan Bütün sayfalarım sil baştan Sonu nereye varacak bilmiyorum Oysa içimde inadına yanan bir mum Dokunma ellerime-sönmedim daha Unutmaktan geliyorum. Daha dün kirpikleri kadar yakındım ona Her gece düşlerinde sabahlıyordum İşte orada köşebaşında bıraktım ellerini O bana Ben ona ağlıyordum Son tetiği gözleri çekti gözlerime Kanıyor kanıyordum Ölüler yalan söylemez bilirsin Deliler gibi seviyordum. Daha biraz önce Onu öpen bu dudakları aynalarda parçaladım Onu okşayan bu elleri bir yangında bıraktım Ona gülen bu gözleri zindanlara attım Yüreğim ayazda Kaç şiirim çığlıklar attı ardından bilemiyorum Bavullar dolusu hatıraları bir mağaraya taşıdım Yalnızlığımı bir dağ başına Kendimi nereye koyacağımı bulamıyorum Ne olur ayıplama beni Susmadı daha gözlerim Ağlamaktan geliyorum. Zıpkın yemiş balıklar gibiyim Şimdi bir ıslık bile dağlar yüreğimi Bir eski şarkı yağmalar bütün uykularımı Çıkmaz sokaklarda kaldım biliyorum Başım dönüyor, ben dönüyorum Acele etme ne olur bekle biraz Daha yakmadım bütün gemileri Daha yırtmadım dönüş biletimi Öyle yorgun öyle bitkin ve öyle sürgün Unutmaktan geliyorum... Unuttum İşte O senli yıllara bir çizgi çekip Gönül defterini kapattım işte Hasretle yanmaya değmezsin deyip Gözümde yaşları kuruttum işte Şimdi bu pişmanlık bimem ki niçin Kaybeden sen oldun yan için için Unutmaz demişsin sen benim için Aldandın sevgilim unuttum işte Sevgisiz yanar mı sevda ocağı Belliydi bu aşkın yok olacağı Söndürdüm içimde o yanardağı Yaralı gönlümü avuttum işte... Var Git Bu Akşam Ne olur bu gece uykumu bölme Var git düşlerimden, var git bu akşam Tam unuttum derken aklıma düşme Var git hayalimden, var git bu akşam Yağmur istiyorsan gözyaşıma bak Yangın istiyorsan yüreğime bak Ne olursun beni benimle bırak Var git gözlerimden, var git bu akşam Nasıl unutulur böyle sevgiler Neler yaşamıştık bir düşün neler Her köşede durur senden gölgeler Var git gözlerimden, var git bu akşam Aldığım her nefes seni fısıldar Gelir ta kalbimden vurur şarkılar Sana mı sözlenmiş bütün akşamlar Var git anılardan, var git bu akşam Ve Kaybetmek Seni O seni düşünmek yok mu Geceler dolusu seni düşünmek Sarılmak karanlıklara sen diye Sen diye kucaklamak yorganı okşamak, öpmek O seni beklemek yok mu Her gün sabahlara dek uykusuz beklemek Ahh, ayak sesleri, kapı gıcırtıları bilemezsin Bir defa yaşamaktır o, bin defa ölmek O seni özlemek yok mu Saçlarını, ellerini, dudaklarını özlemek Uzun uzun gözgöze gelmek seninle Seninle bir olmak, beraber olmak, sevişmek O seni gizlemek yok mu Kuşlrdan, çiçeklerden bile kıskanıp gizlemek Seni saklamak içimde delice, divanece Öylece yaşamak seni, öylece sevmek Ve seni kaybetmek yok mu Bulduktan sonra seni kaybetmek İşte o beni yakan, yıkan, solduran Ses versem de duyamazsın artık Yüreğimde kan, gözlerimde kan, dudaklarımda kan |
Yandaki üye(ler) bu mesajindan dolayi ozen üyemize tesekkür ettiler | temelreis (12-02-2017) |
29-05-2007, 14:06 | #2 |
Dost
Üyelik Tarihi: Jan 2007
Yaş: 37
Mesajlar: 3,610
Tesekkür: 201
|
"var git bu akşam"bu şiire bayılırım,şiirlerin tamamını okuyamadım ama işlerim azalsın hepsini okuyacağım,yüreğine sağlık dost.
|
30-05-2007, 10:59 | #3 |
Dost
Üyelik Tarihi: Dec 2006
Bulunduğu Yer: ANKARA
Yaş: 48
Mesajlar: 4,240
Tesekkür: 87
|
emeğine sağlık özencim giderayak bize bir hediye verdin sağolasın
__________________
Kayıp kentin güzel insanı
Rüzgar esermi sizin oralarda? Ve Umut türküsü söylenirmi Sevda misali? Yada buradan sesimiz duyulurmu Bir SELAM desek dosta... |
31-07-2014, 09:55 | #4 |
Yeni Üye
Üyelik Tarihi: Jul 2014
Bulunduğu Yer: tokat
Mesajlar: 21
Tesekkür: 10
|
tesekkurler
|
Tags |
ahmet, ilkan, selçuk, Şiirleri |
|
|