Ana Sayfa


Sonbahar Logosu Ana Sayfaya Gidin Ekibimiz Forum Kuralları Arama
Geri Dön   Dostun Sayfasi > Geri Dönüsüm Kutusu > Çöp Kutusu
Yardım Takvim Bugünkü Mesajlar Arama

Çöp Kutusu Yenilenemeyecek konular buraya

Cevapla
 
LinkBack Konu Seçenekleri Modları Göster
Eski 12-03-2007, 12:55   #1
Onursal Dost
ZiLAN - ait Avatar
Üyelik Tarihi: Feb 2007
Mesajlar: 1,415
Tesekkür: 0
41 mesajina 63 kez tesekkür edildi
 ZiLAN isimli üyemiz çevrimdışıdır. (Offline)
Arrow Kasim Engin.. Kendi Yolunu çizmek.. Mutlaka Okuyun

KENDİ YOLUNU ÇİZMEK
siteadi.com - Kasim Engin.. Kendi Yolunu çizmek.. Mutlaka Okuyun

Siyaset, çok seçenekli yaşam sanatıdır. Dili değişkendir. En sert olanından en yumuşak olanına, hepsi yöntem olarak seçilebilir. Kullanma ve seçenekler zemini kendi doğasına bağlıdır. Hepsini iç içe kullanma az görülen yollar değildir. Bu bağlamda siyaset, yaratıcı ve oldukça yoğunlaşmış beyinlere ihtiyaç duyarak hep dinamikliği gerektirir.


Kendi yolunu çizmek, bağımsız düşünmeyi gerektirir. Bağımsız düşünme, iradeli olmayı ve her şeyden önce özgürlükçü olmayı önkoşul olarak olmazsa olmaz kabul eder.
Özgürlükçülük inandığın değerlere sadık kalarak yaşamayı gerektirir. Yaşamanın dili donukluğu kabul etmez. Yaşam akıp giderken insan ya da toplum donuk duramaz. Yaşamın ritmi, olan dinamikliğe denk bir yaşam dili bulmakla karşı karşıya kalır. İşte siyaset bu dinamik yaşam dilini bulma sanatıdır.
Bu dinamik yaşam dili farklı olabilir. Çıkarlarına ulaşmak için; kendinden vazgeçmek, kendini kaybetmek, kendin olmaktan uzaklaşmakta mümkündür. Ancak o zaman da sen, sen değilsin. Ve yaşamın bize öğrettiği gibi her an teslim alınmaya, ona buna bağımlılıktan dolayı boyunduruk altına alınmaya açık kapı bırakırsın. İşte özgürlükçü siyaset, bunları ret eden bir çözüm karakterine sahiptir. Bundandır ki bu dünya da bu siyaseti yürütmek bir hayli zordur.


Zordur, çünkü dünya sınıflı bir dünyadır. Paylaşılmış bir dünyadır. Sen, kendi yolunu çizmeye kalkışmadan önce birçok şey çizilmiştir. Ya bu çizilenler içerisinde hareket edersin, ya da kendi yolunu çizmeye kalkışırsın –ki bu da adeta tüm dünyayı karşına alarak mücadeleyi göze almak demektir.


Kürt Özgürlük Hareketi olarak yola çıktığımızda tüm dünyayı karşımıza alarak yola çıktık. Belki gerçekten de tüm dünyanın adeta toplanıp üzerimize geleceğini bu denli hesaplamadık. Sonuçta, dünya çok zengin, esnek ve çeşitlidir. İnsanlık ve değer yargılarının farklı niteliklerinden tutalım, adalet, haklar, eşitlik –kardeşliğe kadar birçok olgununda olabileceğine inandık. Salt yerleşik kalıplarla, bilinçaltı koşullanmasının göstermesiyle değil, çok kısa sürede böyle olmadığını salt gözlerimizle görmedik, yaşayarak ta gördük.


Yaşam, Kürtler söz konusu olduğunda üstü betonlaşmış bir olgu olarak kabul edildiğini uzun sürmeden gördük. Adeta yok sayıldığını uluslar arası ilişkilerde ilişkilenirken gördük. Avrupa da kâğıt üzerinde var olmadığımızı öğrendiğimde nasıl şok olduğumu halen hatırlıyorum. Yapılan yardımlar-eğer yardım olarak görülecekse- kelaynak kuşlarına gösterilen vicdani rahatlatmadan öteye bir şey olmadığını öğrenmek çok acı geldi bana. Neredeyse 40 milyonluk bir halk -ki bu halk sadece fiziki soykırımdan geçmemiş-iliklerine kadar derinden bir kültürel soykırımdan geçirilecek, hatta bir varlığın öz benliği olan diline zincir vurularak bir hayvana yapılmayan muamele, bu insanlık tarihin en eski halklarından birine uygulanacak, ancak insanlığın merkezi diye bellenen Avrupa sessiz kalacak. Sessiz de kalmayacak senin de bu sessiz, dilsiz, kimliksiz kalmanı özenle sürdürmeni isteyecek! Bunu öğrenmek çok acıdır, hem de çok acı…


Avrupa’nın bu vurdumduymaz yaklaşımlarını yeni yeni öğrenmeye başlarken birde baktık, binlerce hatta on binlerce kilometrelerce uzak olan ABD’nin saygın başkanlarından Wilson’da aynı vurdumduymazlığı göstermiştir. Lozan diye bilinen -Kürtleri- bir nevi ‘tanrının üvey çocukları’ olmalarını sağlayan antlaşmaya destek sunduğu gibi teşvik edici olmuştur.


80 yıl sonra tarihi hata giderilmeye çalışılmaya başlanmış ve Lozan anlamsızlığını ve gayrı hukuki olduğunu göstermiştir. Herkes bir nebze de olsa Kürtlere hak olanı görmeye başlamıştır. Avrupa üç maymunları oynamayı terk ettiğini ilan ederken, ABD tarihi hatanın yapıldığını en üst düzeyde itirafını yapmaktan kaçınmamıştır. Elbette Kürtler halen kendilerine ait olan, hak ettikleri yaklaşımları bir bütün olarak görmüş değildirlerdir. Ancak kısmi de olsa bir rahatlamaları görülmüşken Irak müdahalesinde sıkışıklığı yaşayan ABD stratejistleri sözde çıkış yolu bulmuşlardır.
Çıkış yolu yine Kürtleri peşkeş çekerek bulunmuşa benziyor. Tarihte hep tekerrür edip geldiği gibi bu kez de böyle yapılacağa benziyor.


Çözüm yolu Baker ve Hamilton planıymış. O neymiş; sıkışan ABD ye İran, Türkiye, Suriye ve Arap devletleri yardım edeceklermiş. Daha doğrusu, ABD onlarla daha sıkı ilişki geliştirerek sıkışmışlığını aşacakmış.


Bu planın püf noktası Kürtlerin 80 yıl sonra inkârdan sonra kabul edilişlerinin tekrardan inkârıdır. Yani Kürtler tekrar geri ve çağ dışılığın kurbanı edilmeyle yüz yüzeler. Kürtler yeniden sömürgeci güçlerin gölgesinde sömürge muamelesi göreceklerdir.
Kuzey Kürdistan Özgürlük Hareketinin tek yanlı -hiçbir önkoşul ileri sürmeden- ilan ettiği ateşkesine karşılık, TC’nin askeri kuvvetleri gerillalara karşı operasyon üzerine operasyon yaparlarken, Kürt halkı terörize, Kürt seçilmişleri günah keçisi ilan ediliyor ve Kürt halk Önderine baskı üzerine baskı uygulanıyor. Bu yetmezmişçesine uluslar arası arenada Kürt Özgürlük Hareketine karşı her tarafla pazarlıklar yaparak saldırı yapılıyor. Buna da “teröre karşı ortak hareket etme” deniliyor.
Silahları durdurmak isteyen biz, barışı isteyen biz, insanları katledilen biz, dili ve kültürü yasaklanmış olanlar biz, iyi niyet gösterisinde bulunan biz, savaş kurallarına uyacağını belirten biz, meşru savunma dışında herhangi bir eylemlikte bulunmayacaklarını ilan eden ve bunu uygulayan biz.
Ancak ne hikmetse, biz terörist ilan edilirken, öldüren, katleden, hoşgörüsüz olan, anti demokrat olan, rantçı olan, şiddeti savunan, suçsuz ve günahsız insanları vuran Türk devleti ve onun askeri kuvvetleri ise hukuk devleti ve hukuku koruyan güçler oluyorlar!


Ne kadar fedakârlık gerekiyorsa biz Kürtler ve özelde de Kürt Özgürlük Hareketi göstermiştir. Kimse bizden fazlasını istemesin. Bize kalan artık kendi bildiğimiz yolu hiçbir tereddüde kapılmadan yürümemizdir.


Kürtler tarihin tehlikeli bir dönemecinde geçerlerken hep birlikte, topyekûn bir vücut olarak mücadelelerini sürdürmeleri gerekmektedir. Kürt halkının kazanımlarını ortak bir platformda daha da genişletilmesini tartışan ve kararlaştıracak olan bir ULUSAL KONFERANS’A gitme zamanı gelmiştir ve geçiyor da.
Kendi yolunu çizmek bu tarihin kritik aşamasında olmazsa olmaz kabilinde bir zorunluluğu dayatıyor. Kendi yolunu çizmek eğer tek seçenek olarak bırakılıyorsa Kürtler bu yolu da gitmeye hazır olmalıdırlar. Tek bir şart vardır; o da kendine güvenmektir.
Kendine güvenmeyenler eni sonunda başkalarının siyasetinin aleti olurlar. Kendilerine ait olmayanlar, boşlukları olanlar, öz güven sorunu olanlar her zaman yönlendirilmeye açık kapı bırakacakları gibi, siyasetin dinamik gerçekliği boşluğu olanların boşluklarını doldurur. Bu dolduruluş hiç unutulmasın, tarihte çokça görüldüğü gibi sömürge karakteri taşıyanlar tarafından doldurularak, Kürt halkının aleyhine sonuçlanmıştır.
Gerilla, kendi özgürlükçü yolunu hiç kimseye dayanmadan çizecektir.

__________________
Serbest piyasa dostluklar

ikilem kıskacında

Hüküm sürüyor iktidar

Hükümlü olmuşuz

Hükmettiğimiz çarkın sahte zarında

Her gün,

Biraz daha zalimleştiriyor

İçimizdeki canavarı

Her kuvvet,

Biraz daha zalimleştiriyor

İçimizdeki şeytanı


DİLİMİN SINIRI DÜNYAMIN SINIRLARIDIR...
  Alıntı ile Cevapla
Eski 16-03-2007, 08:08   #2
Dost
pınar09 - ait Avatar
Üyelik Tarihi: Jan 2007
Yaş: 37
Mesajlar: 3,610
Tesekkür: 201
173 mesajina 805 kez tesekkür edildi
 pınar09 isimli üyemiz çevrimdışıdır. (Offline)
Tanımlı

emeğine sağlık dost.

  Alıntı ile Cevapla
Cevapla

Tags
çizmek, engin, kasim, kendi, mutlaka, okuyun, yolunu


Yetkileriniz
You may not post new threads
You may not post replies
You may not post attachments
You may not edit your posts

BB code is Açık
Smileler Açık
[IMG] Kodları Açık
HTML-Kodları Kapalı
Trackbacks are Açık
Pingbacks are Açık
Refbacks are Açık



Bütün Zaman Ayarları WEZ +2 olarak düzenlenmiştir. Şu Anki Saat: 06:49 .
Telif Hakları vBulletin v3.8.4 © 2000-2024, ve
Jelsoft Enterprises Ltd.'e Aittir.

Modified by HAKANDOST

eXTReMe Tracker




Valid XHTML 1.0 Transitional


Search Engine Friendly URLs by vBSEO 3.6.1