16-03-2007, 20:29 | #1 |
Dost
Üyelik Tarihi: Nov 2006
Bulunduğu Yer: kimse bilmez nereli oldugunu?
Mesajlar: 1,169
Tesekkür: 0
|
16 Mart Katliamı
16 Mart Katliamı, İstanbul Üniversitesi'nde 16 Mart 1978 günü 7 öğrencinin ölümüyle sonuçlanan bombalı-silahlı saldırıdır.
siteadi.com - 16 Mart Katliamı İstanbul Üniversitesi Hukuk Fakültesi 1. sınıf öğrencisi olan Ülkücü öğrencilerin içinde gizlice faaliyet gösteren genç bir istihbaratçı, İstanbul Emniyeti'ne geçtiği bilgi notunda, ülkücülerin 8-10 gün içinde İstanbul Üniversitesi çıkışında solcu öğrencilerin üzerine dinamit atıp, silahlı tarama yapacakları’’nı bildirmiştir. Emniyet arşivine 7 Mart 1978 tarih, 1.D.2.12780 koduyla girip resmiyet kazanan bilgi notunda belirtilen yer ve tarihte gerçekleşen katliama engel olunamadı. Bilgi notu katliamla ilgili soruşturma ve yargılamalar sürerken hiç ortaya çıkmadı. Olaydan 19 yıl sonra dava ikinci kez açılıncaya, bilgi notunun yazılışının üzerinden 22 yıl geçinceye kadar. Şükrü Balcı ve Süreyya San'ın aralarında bulunduğu polis şefleri ‘‘görevlerinde kayıtsız kalmak’’la, Reşat Altay ise saldırıya uğrayan öğrencileri dağılma noktasına kadar koruma altında tutması gerekirken üniversite kapısında terketmekle suçlandılar. İzmit 1. Asliye Ceza Mahkemesi'nde TCK 230 uyarınca görevi ihmalden yargılanıp, delil yetersizliğinden beraat ettiler. Sanık emniyetçiler hakkında verilen tek ceza polis başmüfettişlerinin önerdiği, disiplin cezası niteliğindeki ‘‘ihtar’’ cezası olmuştur.
__________________
SENI ANLAMAK YASMAKTIR SENI YASAMAK AMANSIZLIGA KAVGA VE POSTAL SESLERI ARASINDA DIRENGENLIGE DURMAKTIR SENI BILMEK YASAMI BILMEK SILAH OMZUNDA TOPRAGA DUSMEKTIR SENI ANLATMAK EYLULU GUNLERI GECMISE YOLAMAKTIR` BANA MAVI ETIKETLI BIR RAKI GETIR DIYARBAKIR’DAN BIR AVUC TOPRAK BİTLİS’TEN BIR TUTAM TÜTÜN AVUCLARINDAN İÇECEGİM BIR TAS SU GETIR MUNZUR’DAN BANA ISTANUL’DAN BIRAZ LODOS MALATYA’DAN SARI KAYISILAR GETIR BANA KENDINIDE GETIR MEMLEKETIMDEN SENINLE BIRLIKTE GETIR MEMLEKETIMI |
16-03-2007, 20:35 | #2 |
Dost
Üyelik Tarihi: Nov 2006
Bulunduğu Yer: kimse bilmez nereli oldugunu?
Mesajlar: 1,169
Tesekkür: 0
|
16 Mart 1978 katliamı
19 Mart 2006 12 Eylül 1980 askeri darbesine giden yoldaki kilometre taşlarından biri de 16 Mart 1978 de İstanbul Üniversitesinden çıkan öğrencilerin üzerine atılan bombadır. 7 öğrenci ölürken 41 öğrenci de yaralanmıştı. 28 yıl önce gerçekleşen bu elim olay, ne yazık ki hafızalarda yer etmedi. Katliamı gerçekleştiren katiller bulunamadı ve hesap sorulamadı. Bulunsaydı da yargılanacakları ve yaptıklarının hesabı sorulacağı çok şüpheliydi. Çünkü sonuçta “devlet için bu bombayı attık” diyeceklerdi. Örneklerini çokça gördüğümüz gibi, yıllar yılı süren yargılamalar ve arada sırada ceza evinden kaçma ya da kaçırılmalarla yıllar geçecek; sonunda çıkan af yasalarıyla da ellerini kollarını sallayarak gezeceklerdi. Hayatlarının baharında öldürülen bu gepegenç çocukları şimdi sadece aileleri ve belki geriye kalan bir avuç arkadaşı anımsıyordur. Ülkeyi kan gölüne çevirten “derin güçler” sonunda 16 Mart katliamına benzer bir sürü olayı gerekçe gösterip ülke yönetimine el koydular. Ancak işin en acı yanı; Ülke yönetimine el koyduktan sonra “faşist bir diktatörlükle” terör estiren, 17 yaşında ki gençleri önce asıp sonra yaşını büyülten, on binlerce insanı işkenceden geçirip sakat bırakan, yine on binlercesinin yurtdışına kaçmasına neden olan, demokratik hakları gasp edip işçilerin karın tokluğuna çalışmasını sağlayan ve bu nedenle de darbe yıllarının TÜSİAD’ın altın yılı olmasını sağlayan, durup dururken “Kürt yoktur” söylemini hayata geçirerek, sanki bazı çevrelerin yıllarca sürecek “Kürt kalkışmasının” yolunun açılmasına neden olan “askeri diktatörlüğün” başı olan kişi en gözde insan olarak ağırlanıyor, hala televizyonlara çıkıp “12 Eylül’de yaptıklarının doğru olduğunu ve gerekirse yine yapabileceğini” söylüyor ama bir tek savcı çıkıp “sen ne diyorsun. Dediklerin suçtur.” Diyemiyor. Haa… Bir savcı dedi bunu ve adamcağız canını zor kurtardı. Masum gençleri “heyecanından” dolayı acımasızca yargılayan ve hatta asan o günün diktatoryası, 16 Mart 1978 de İstanbul Üniversitesinde atılan bombayla öldürülen 7 kişinin katillerini bulmak için hiç ama hiç mi çaba göstermedi. İnsanın aklına “zaten katillerin kimler olduklarını biliyorlardı. Çünkü kendileri yönlendirmişti” diyesi geliyor, bu duyarsızlık karşısında. Bu ülkede hala “12 Eylül” anlayışı ve onun getirdiği yönetim biçimi var. AB ‘ye üye olmaya hazırlanırken bu diktatörlüğün hazırladığı ve halka dayattığı anayasa hâkim hala. Demokratik dünyanın bir parçası olmak için bunca verilen çabanın karşısında hala “12 Eylül” yasaları, o yasalarla kurulmuş baskıcı yapılanmalar var hala… Kendisiyle yüzleşemeyen ve geçmişindeki militarist yapıyı hala sürdüren bir ülkede demokratikleşme çalışmaları sadece bir oyundur. Kendisiyle yüzleşemediği ve diktatörlüklerden hesap sorulamadığı için en küçük bir demokratik çıkışta hemen harekete geçen ağır bir militarist kültürün acımasızca saldırı ve pervasızlığı var hala… Geçmişte yapılanlar belli ölçülerde saklanırdı. Şimdi saklamaya gerek de duyulmuyor. Militarist kültürle öyle haşır neşiriz ki, “iş üstünde” yakalanan çeteler bile “yaptımsa yaptım! Ne var bunda? Ben devletim için varım” diyebilecek pervasızlıkta. Ve hatta cezaevinde yatan mafya babası bile siyasallaşmış.” Ben PKK ve DHKP-C ye düşmanım. Askerim, polisim ne emrederse onu yaparım” diyebilecek kadar artık pervasızlaşmış. “Derin devlet” mafya, çete her bir şeyi kullanıyor demokratik hakları ve gelişmeleri gırtlaklamak için. Bir gün bu ülke, tarihiyle gerçekten ve sadece “kendisi” için yüzleşecek… Mehmet Talay
__________________
SENI ANLAMAK YASMAKTIR SENI YASAMAK AMANSIZLIGA KAVGA VE POSTAL SESLERI ARASINDA DIRENGENLIGE DURMAKTIR SENI BILMEK YASAMI BILMEK SILAH OMZUNDA TOPRAGA DUSMEKTIR SENI ANLATMAK EYLULU GUNLERI GECMISE YOLAMAKTIR` BANA MAVI ETIKETLI BIR RAKI GETIR DIYARBAKIR’DAN BIR AVUC TOPRAK BİTLİS’TEN BIR TUTAM TÜTÜN AVUCLARINDAN İÇECEGİM BIR TAS SU GETIR MUNZUR’DAN BANA ISTANUL’DAN BIRAZ LODOS MALATYA’DAN SARI KAYISILAR GETIR BANA KENDINIDE GETIR MEMLEKETIMDEN SENINLE BIRLIKTE GETIR MEMLEKETIMI |
16-03-2007, 20:37 | #3 |
Onursal Dost
Üyelik Tarihi: May 2006
Yaş: 41
Mesajlar: 1,387
Tesekkür: 4294967295
|
gariplikler ülkesinin garip insanları o zaman kurşunlananların bir kısmı şimdi kurşunlayanlarla kol kola ulusalcılık naraları atıyor bunu yapanların ordaki şehitlerin anıların saygısız olduğunu düşünüyorum. teşekkürler hawin
|
17-03-2007, 01:18 | #4 |
Onursal Dost
Üyelik Tarihi: May 2006
Bulunduğu Yer: pazarcik
Yaş: 37
Mesajlar: 1,642
Tesekkür: 5
|
bize bu olayi hatirlatigin sagol hawin zel cok uzucu bir olay
__________________
|
17-03-2007, 01:30 | #5 |
Dost
Üyelik Tarihi: Dec 2006
Mesajlar: 407
Tesekkür: 39
|
Alıntı: SERHAD´isimli üyeden Alıntı | Mesajı Göster
gariplikler ülkesinin garip insanları o zaman kurşunlananların bir kısmı şimdi kurşunlayanlarla kol kola ulusalcılık naraları atıyor bunu yapanların ordaki şehitlerin anıların saygısız olduğunu düşünüyorum. teşekkürler hawin
simdi ulusalcilik naralari atan o eski "kursunlananlar"eskiden de kursunlanmiyorlardi.sadece yer gösterip adam takip edip kursunlattiriyorlardi |
17-03-2007, 18:08 | #6 |
Banlanmış Üye
Üyelik Tarihi: Mar 2007
Bulunduğu Yer: nerede ekmek varsa :)
Mesajlar: 11
Tesekkür: 0
|
Siz Ülkü Ocaklarının, tetikçilerinin ve derin devletin ne olduğunun tarihini bir okuyun bence. Bir de Kemaliz ulusalcılığını okumanızı salık veririm. 16 Mart olayını şiddetle kınıyorum ancak yorumlar doğru değil.
|
17-03-2007, 20:13 | #7 |
Onursal Dost
Üyelik Tarihi: May 2006
Yaş: 41
Mesajlar: 1,387
Tesekkür: 4294967295
|
Alıntı: şirine´isimli üyeden Alıntı | Mesajı Göster
Siz Ülkü Ocaklarının, tetikçilerinin ve derin devletin ne olduğunun tarihini bir okuyun bence. Bir de Kemaliz ulusalcılığını okumanızı salık veririm. 16 Mart olayını şiddetle kınıyorum ancak yorumlar doğru değil.
kemalist ulusalcılığın pratiklerinden zarar gören bir halkın çocuğuyum. söyliyim sana "kan", "işkence", "asimilizasyon" bunlar kemalist ulusalcılığın pratikleridir. pratiği kan olanın aslı acep nedir. |
17-03-2007, 20:29 | #8 |
Dost
Üyelik Tarihi: Dec 2006
Mesajlar: 407
Tesekkür: 39
|
Alıntı: şirine´isimli üyeden Alıntı | Mesajı Göster
Siz Ülkü Ocaklarının, tetikçilerinin ve derin devletin ne olduğunun tarihini bir okuyun bence. Bir de Kemaliz ulusalcılığını okumanızı salık veririm. 16 Mart olayını şiddetle kınıyorum ancak yorumlar doğru değil.
sirine, allahini seversen sen insanlari provake etmeye mi geldin.duymak istedigin seyler sunlar mi benim atalarim 700 senedir bu topraklarda baski ,zulüm gördü,ben kendim sirf antepliyim diye 16 yasindayken 2gün boyunca gözaltinda iskence gördüm.sen bana kalkmis yok ülkü ocagi yok kemalist yok bilmem neci anlatiyorsun.herkeste biliyor ki milliyetciler (cia tarafindan) vietnam savasindan sonra halka karsi kullanilmak icin egitildi ve bir sadik köpek misali görevlerini yerine getirdiler(TÜM GERIKALMIS ÜLKELER ICIN GECERLI) GÜYA DERLER KI;1960 darbesi kemalist bir darbedir,ilericidir bilmem nedir.darbeden hemen sonra türkesin ilk aciklamasi ne oldu biliyormusun. "biz amerikaya sonuna kadar bagliyiz" ISTE SENIN KEMALIST DARBECILERIN |
17-03-2007, 21:07 | #9 |
Yeni Üye
Üyelik Tarihi: Dec 2006
Bulunduğu Yer: Antalya
Mesajlar: 16
Tesekkür: 0
|
Çok geniş bir konu. Tartışmaya açtığınız için teşekkürler.
Türkiyede siyasi cinayetlerin, katliamların altında kontrgerillalar, ülkücüler, bağnazlar vardır. Bunlar devletin bazı kurumları tarafından yönlendirilmektedir. Onlar da ABD den desteklidirler. Türkiye'de ne zaman muhalif bir dalga yükselse bu kanallar yoluyla bastırılmaya çalışılmaktadır. ne zaman insanlar hak arama mücadelesine girişse karşılarında yine bu insanlar vardır. Çünkü dünyanın üzerin de hala bir hayalet dolaşmaktadır. Kommünizm hayaleti... 1960 darbesinin ben ABD kaynaklı olduğunu düşünmüyorum. O dönemin iktidarı Menderes ve diğerleri ABD nin bir numaralı adamlarıydı. Ve Türkiye'nin ABD'ye, İMF ye ve diğer bilimum emperyalist örgütlerin pençesine düşmesini, asker kanı satarak NATO ya girmeyi sağlayan sağlayanlar Demokrat Parti iktidarıdır. Kaldı ki Türkeş darbeden sonra faşist bir iktidar kurmak istediği için ÇİN'e sürgüne gönderilmiştir. Kemalizm'e gelince; Türkiye'de kimin başı sıkışsa Atatürk'e sarılıyor. Faşisti de, liboşuda, dincisi de, ulusalcı sı da, yediği halt kalmaz başı sıkıştığı an sarılır ona.Atatürk bir devrim yapmıştır ve bir çok yeniliğe imza atmıştır. Ama artık 1930 lara takılıp kalmayı bırakmalıyız. yeni yarınlar için açılımlar oluşturmak zorundayız. İnsanlarımız hala oruç tutmadığı için öldürülüyor. Hala Emperyalistler yurdum insanının kanını emiyor. Hala insanlar farklı dilleri, kültürleri yaşayamıyor. hala ülkede insanlar alevi olduğu için, laz olduğu için , kürt olduğu için dışlanıyor. Hala insanlarımız açlıktan, ishallerden, yoksulluktan kırılıyor... Neden mi bu haldeyiz? ulusalcılık davasını aşamayanlar yüzünden, liberalizm uğruna ülkeyi satanlar yüzünden, bağnaz faşistler yüzünden. |
17-03-2007, 21:19 | #10 |
Dost
Üyelik Tarihi: Dec 2006
Mesajlar: 407
Tesekkür: 39
|
1950-1960 li yillar t.c.nin iyice amerikanin kucagina itildigi,natoya girdigi dönemlerdir.o yillardaki gelisen halk ayaklanmalari,iscilerin,köylülerin,ögrencierin demokrasi ve özgürlük talepleri darbeye esas temeli olusturur ve darbe gelenegini baslatmasi acisindan da ayri bir önemi vardir.
Türkesin sürgüne gönderilme sebebi,yönetimi ele gecirme gayretinden dolayidir |
Tags |
katliamı, mart |
|
|