|
Serbest Bölge! Kategorize edemediğiniz her telden konuyu bu başlık altında tartışabilirsiniz. |
|
LinkBack | Konu Seçenekleri | Bu Konuda Ara | Modları Göster |
25-05-2007, 17:12 | #1 |
Dost
Üyelik Tarihi: Feb 2007
Mesajlar: 244
Tesekkür: 3
|
Böyle Uyutuyorlar
Türkiye'de işsizlerin sayısı ne kadardır, hep tartışma konusudur. Resmi istatistiklerin gerçekle alakası olmadığını herkes biliyor. Ama bu yanıltma da yetmemiş olacak ki, halkı "işsizlik geriliyor" diye aldatmak için başka numaralar da medya marifeti ile devreye sokulmuş.
siteadi.com - Böyle Uyutuyorlar Sabah'tan Yılmaz Özdil, Aralık 2000'den bu yana basının işsizlik istatistiklerini nasıl duyurduğunu derlemiş: "Aralık 2000, Hürriyet: İşsizlik geriledi, yüzde 5.6'ya düştü. Ekim 2001, NTV: İşsizlik geriledi, yüzde 8.5'e düştü. Aralık 2002, Takvim: İşsizlik geriledi, yüzde 9'a düştü. Eylül 2004, Milliyet: İşsizlik geriledi, yüzde 9.3'e düştü. Mayıs 2005, Vatan: İşsizlik geriledi, yüzde 9.5'e düştü. Temmuz 2005, Radikal: İşsizlik geriledi, yüzde 10'a düştü. Aralık 2005, Zaman: İşsizlik geriledi, yüzde 10.3'e düştü. Aralık 2006, Sabah: İşsizlik geriledi, yüzde 10.4'e düştü. Mart 2007, Referans: İşsizlik geriledi, yüzde 10.5'e düştü. Nisan 2007, Yeni Şafak: İşsizlik geriledi, yüzde 11'e düştü. Mayıs 2007, CNNTÜRK: İşsizlik geriledi, yüzde 11.4'e düştü. Resmi istatistiklerde bile işsizlik artarken, "geriledi" başlıkları ile duyurmak elbette basın ahlâkı boyutuyla da tartışılabilir, ancak mesele bu değildir. Mesele, işsizlerin, emekçi halkın aldatılması ve beklenti içine sokulması, mevcut iktidarın "iyi yönettiğine" inandırılması meselesidir. Neden? Çünkü mevcut iktidar, bu haberleri yapan medya kuruluşlarının patronlarının kasalarının dolmasını sağlıyor, tekellerin çıkarlarını kolluyor da ondan. Bu çarpıcı derlemeyi yeniden okuyun ve unutmayın! Durumun Fotoğrafı Abdullah Gül, ön planda tebessümüyle kamuoyunu oyalıyor, arka planda Tayyip "sinsi planları"nı uyguluyor... "Abdullah Gül kardeşim" planı şimdilik tutmadı. Ama "takiyyecilik"te de takiyyeler bitmez... "Boş bulunup" kafasındakini döktü Milli Savunma Bakanı Vecdi Gönül, Abdullah Gül'ün adaylığının açıklandığı gün Bakanlar Kurulu toplantısında, "Turgut Özal'ın içki içtiğini, ilk kez bir dindarın Cumhurbaşkanı olacağını" söyleyerek Gül'ü kutlamış. Bu durumun basına yansıması üzerine gazetecilerin sorusuna şu cevabı veriyor Gönül; "Boş bulunduk bir şeyler söyledik." Gerçek kafa yapılarını ortaya koymalarının adı oluyor "boş bulunduk". İşe bakın; Genelkurmay'ın Cumhurbaşkanı adayı olmasına itiraz etmeyeceği söylenen bu Gönül değil miydi? Tayyip'in kuklası, "dinci" takiyyeci bir Cumhurbaşkanı fena olmazdı hani! Teziç'in demokratlığı YÖK Başkanı Prof. Dr. Erdoğan Teziç, Cumhurbaşkanı'nın halk tarafından seçilmesini öngören anayasa paketinin "Türkiye'de otoriter rejime davetiye çıkarma sonucunu doğuracağını" söyledi. Bu düzende zaten demokrat olmayan mı var! Teziç ne kadar demokrasiden yana, yönetimi altındaki üniversitelerden belli. Demek ki mesele, otoriter rejimi kendilerinin yönetmesi meselesi. *** Nasıl kazandı? Bir tekelci burjuvanın oğlu ayda 500 bin dolar harcıyormuş... Hürriyet de bunu manşet yapmış: "Dünya böyle evlat görmedi" diye... Sonra profesyonel şirket yöneticileri müdahale edip ayda 60 bin dolara indirmiş... Halbuki babayı manşet yapmalıydı ve babanın o parayı nereden, nasıl kazandığını sormalıydı. *** Tatlı kazanç üssü Bosch, Siemens, Gaggenau ve Profilo markalarının sahibi BSH adlı tekelin İcra Kurulu Başkanı Norbert Klein, Türkiye'nin BSH'nin dünyadaki en büyük üretim üstü haline geldiğini söyledi. Ülkede emperyalist sermayeye her türlü kıyağı yapan böyle bir yönetim, emeğin sudan ucuz olduğu böyle bir iş yaşamı varken... * Bir şeyin imkânsız olduğuna inanırsanız, aklınız bunun neden imkânsız olduğunu size ispatlamak üzere çalışmaya başlar. Ama bir şeyi yapabileceğinize inandığınızda, gerçekten inandığınızda, aklınız onu yapmak üzere çözümler bulma konusunda size yardım etmek için çalışmaya başlar. Dr. David J. Schwartz Doğruya doğru KEMİKSİZLİK Solcu partiler sağ, sağcı partiler sol politikalara ve politikacılara kucak açıyor... Kimileri de bu durumu, "uzlaşmanın ve hoşgörünün yaygınlaşması" olarak göstermeye çalışıyor. Oysa bu kemiksizleşmedir. Omurgasızlaşmadır... Siyasetin yozlaşmasıdır! Hem siyasetin, hem de siyasetçi tipinin iflasıdır! Dünün 'faşist'i CHP'den, 'komünist'i MHP'den adaylığa hazırlanıyor. Hem de aslında hiç değişmeden... Bu, tehlikeli bir kavram kargaşasıdır! Yazık! (Mustafa Mutlu, 12 Mayıs Vatan) *** Linç alkışçısı CHP Birgün Gazetesi'nde yeralan bir haberde, "Trabzon'da TAYAD'lıları linç etmek istediler, Trabzon Belediye Başkanı ve kamu görevlileri linç kültürünü destekledi" ifadelerine tekzip gönderen Trabzon'un CHP'li Belediye Başkanı, haberde kendisinin değil Rize Belediye Başkanı'nın kastedildiğini söylüyor. Hayır! Tam da seni kastediyor. CHP'li belediye başkanı bilmeyenler için yalan söylüyor, ben linci desteklemedim diyor. Yanına kentin gerici dernek ve oda yöneticilerini alarak linç girişimini mahkum etmek yerine, TAYAD'lıları suçlayarak, "halkı tahrik ediyorlar" beyanatında bulunan, CHP'li Belediye Başkanı Volkan Canalioğlu bu utancı yalanla silemez.
__________________
Sorma be birader mezhebimizi Biz mezhep bilmeyiz yolumuz vardir Cagirma meclis-i riyaya bizi Biz serbet bilmeyiz dolumuz vardir NESİMİ |
28-05-2007, 09:09 | #2 |
Dost
Üyelik Tarihi: Jan 2007
Yaş: 37
Mesajlar: 3,610
Tesekkür: 201
|
sunulması gereken anlamlı bir sunumdu,sağolasın.
|
28-05-2007, 13:23 | #3 |
Dost
Üyelik Tarihi: Mar 2007
Bulunduğu Yer: belçika
Mesajlar: 813
Tesekkür: 16
|
Yazdiklar bir gerçek. Bir Alevi nasil olur da MHP den aday olur anlamis degilim.
__________________
Yolu sevgiden gecen herkesle bir gün bir yerde bulusmak dilegiyle....
|
Tags |
böyle, uyutuyorlar |
|
|