Ana Sayfa


Sonbahar Logosu Ana Sayfaya Gidin Ekibimiz Forum Kuralları Arama
Geri Dön   Dostun Sayfasi > Serbest Bölge!
Yardım Takvim Bugünkü Mesajlar Arama

Serbest Bölge! Kategorize edemediğiniz her telden konuyu bu başlık altında tartışabilirsiniz.

Cevapla
 
LinkBack Konu Seçenekleri Bu Konuda Ara Modları Göster
Eski 20-09-2007, 09:20   #1
Aktif Üye
Üyelik Tarihi: Apr 2007
Bulunduğu Yer: dostun sayfasi
Mesajlar: 1,786
Tesekkür: 0
27 mesajina 61 kez tesekkür edildi
 _aytekin_ isimli üyemiz çevrimdışıdır. (Offline)
Tanımlı Bu kez kızlar, direniş ve insan onuru kazanacak! Novamed: Bir grevin öyküsü

17 Eylül 2007 - Bir yıldır direnişte olan Novamed işçileriyle İstanbul başta olmak üzere çeşitli kentlerde dayanışma kampanyaları düzenleniyor. Petrol-İş Kadın Dergisi editörü Necla Akgökçe, grevi, kadınların neden greve çıktıklarını, öne çıkan özelliklerini, geldiği noktayı ve kampanyayı anlattı.
siteadi.com - Bu kez kızlar, direniş ve insan onuru kazanacak! Novamed: Bir grevin öyküsü
Novamed grevinin gelişimini ve Antalya Serbest Bölgesi’ndeki kadın emeğinin çalışma koşullarını anlatabilir misiniz?

Necla Akgökçe:Novamed’de çalışan arkadaşlarımız insanca bir ücret, kadın haklarına saygılı bir işyeri ve sendikalaşmak istiyorlardı. Aldıkları ücret Serbest Bölge’de verilen en düşük ücretti. İşgücü piyasalarının cinsiyetçi yapısından dolayı kadın ücretleri erkeklere göre daima daha düşüktür. Diğer yandan da kadınların yoğun olarak çalıştıkları yerlerde ortalama ücret de aşağıya çekilir. Novamed’de de durum aynen böyle.
Burada üretimde kadınlar çalışıyor, erkekler genel olarak teknik işler yapıyorlar makine bakımı vs. gibi sayıları 15 civarındaymış ikisi grevde diğerleri içerde. Üretimde çalışan kadınların yaptıkları ince bir iş ve bant başında çalışıyorlar biliyorsunuz kadınların el becerileri yüksektir. O nedenle de kadın işgücü tercih edilmiş. Şartlar konusunda çok konuşuldu, gerçekten de çokuluslu sermayenin kural tanımayan sömürü mekanizmasına maruz kalmışlar. İnsan olarak, kadın olarak haklarını biliyor kızlar. Bunların çiğnendiğinin de farkındalar. Sıralı hamilelik, rahat tuvalete çıkamama, kimyasallarla çalışırken ve maske ve eldivenlerle çalışmaları gerekirken sağlık koşullarının dikkate alınmaması ve sürekli sistemli aşağılanma, yani mobbing. Onurları çok kırılmış...
İşveren asla taviz vermiyor... Çokuluslu şirketler ya, tüm dünya onların, Türkiye de müstemleke herhalde. Avrupa’nın çeşitli ülkelerinde sendika var, burada yok. Bir yıldır grev devam ediyor ve grev gerçekten de içeridekilere çalışanlara yaradı. Sıralı hamilelik sendika adı geçer geçmez kaldırılmış. Çünkü kadının en temel insan haklarının ciğnenmesi. Kızların örgütlenme sırasında maskeleri elinden alınmışken, daha önce de İkinci Dünya Savaşı’ndan kalan maskelerle çalışırken, şimdi bu konuda da ilerlemeler kaydedilmiş.

Geçtiğimiz Pazar günü Ertuğrul Mavioğlu’nun Radikal’de manşetten verilen söyleşisinde Şirketin İtalyan Müdürü Antonio Raffa kızların yalan söylediğini söyleyerek kontrol müdürleri vasıtasıyla iddiaları soruşturduklarını söylüyor. Biz gelenlerin sadece içeridekilerle konuştuğunu ve grevci işçilerin biriyle bile görüşmedikleri biliyoruz.

Sendikanın örgütlenme aşamasında biz kadın dergisi olarak gitmiştik... Kadınlar bize (iki kadındık) kuytu bir yerde söylemişlerdi, sıralı hamilelik meselesini ulu orta konuşmaya utandıkları için. Gelinen nokta; çokuluslu şirket taviz vermiyor, sendika ve kızlar direniyor ve dünyanın dört bir yanından ve Türkiye’den kadınlar ve de erkekler bizleri destekliyor, grevcilerle dayanışma içinde olduklarını bildiriyorlar... Umudumuz bu kez direncin ve insan onurunun kazanması.

Grevin öne çıkan özellikleri, bir kadın grevci olması Ggrev çadırından, eylem ve dayanışma biçimlerine kadar her şeye yansıyor bu durum. Örgütlenme tarzları da kadınca. Kadınlar evlere giderek, günler yaparak birbirlerini örgütlemişler. Bu kadar dayanabilmeleri de yine kadınlara özgü bir durum...

Dayanışma kampanyasını yürüten feministler ve partilerin, sendikaların kadın birimleri ve bağımsız kadın örgütleri, her türlü desteği, dayanışma isteğini sevinçle karşılıyoruz. Kızların mutlu olduklarını düşünüyorum... Kadınız ve küresel sermayenin en üst düzeyde sömürüsüne maruz kalan kesimiz.



Greveki 82 işçiden 81’i kadın ve aynı kadınlar bir yıldır hem grevi sürdürürken, bir yandan da evlerindeki "toplumsal sorumluluklarını" yerine getiriyorlar. Grev sürecinde kadınların yaşamında meydana gelen değişiklikleri gözlemleme olanağınız oldu mu, bunlar nelerdi?

Necla Akgökçe:Geleneksel kadın erkek rolleri tabii ki devam ediyor... Asırlara yayılan bir ezme ezilme ilişkisini öyle kolay kolay ortadan kaldırmanız elbette mümkün görünmüyor. Çalışan kadın, dışarı çıkan kadın, üstüne bir de grev süreci yaşamışsa, hayatı eskisi gibi olamaz artık. Grev okuldur derler ya gerçekten de pek çok grevci için böyle olmuş... İlk gittiğimde çekingen olan, konuşamayan, sendikanın örgütlenme hakkının ne olduğunu hiç bilmeyen kızların şimdi çatır çatır, konuştuklarını, haklarının farkında olduklarını ve meramlarını çok iyi ifade ettiklerini görüyorum. İlk gittiğimizde yok ben sendikaya üye olamam abilerim kızar diyen bir kız şimdi en önlerde yer alan direnişçilerden oldu. Annelerinden babalarından dışarı çıkmak için izin almak zorunda olan pek çok kız, şimdi grev yerinde akşam nöbet tutabiliyorlar. Bu kızları en azından bazılarını artık kolay kolay ezemezsiniz.

Grevin birinci yılı etkinliklerinde uluslar arasıörgütlerden (ICEM gibi) destek var. Bunu biraz açabilir misiniz?

Necla Akgökçe: Dünya Kimya Enerji Maden Genel İşçi Sendikaları Federasyonu (ICEM) Petrol-İş Sendikasının dünya örgütü niteliğinde bir örgüt. Başlangıçtan itibaren onlar da grevin başarısı için çaba sarf ettiler... Geçtiğimiz 8 Mart ICEM içinde bir imza kampanyası düzenlendi, dünyanın dört bir yanından bu sektörlerde çalışan arkadaşlarımız Novamed’li kadınlarla dayanışma içinde olduklarını dile getirdiler. Tek başına Amerikan Çelik Sendikasının kadın örgütü yüzlerce imza toplamıştı... Geçtiğimiz Ağustos ayı içinde ICEM Genel Sekreteri Manfred Warda ve Alman IGBCE (Kimya, Maden, Enerji Sendikası) dışilişkiler sorumlusu Michael Wolters da bir dayanışma ziyaretinde bulundu... Onlar içeri de girebildiler. Kızların direnişinden çok etkilenmişler, Avrupa’ya döndüklerinde mutlaka bir şeyler yapılmalı düşüncesiyle döndüler. Ve ellerinden geleni yapıyorlar...

Bunun dışında Alman Göçmen Kadınlar Birliği aracılığıyla, Almanya’nın hizmet sektöründe örgütlü olan en büyük sendikası Verdi’nin Kadın Kolları Başkanından da bir destek mesajı geldi... Geçenlerde de yine Almanya’nın IGMetall Sendikasının Kadın ve Eşitlik Dairesinden destek mesajı var... Avrupa’da ve Türkiye’de emekçi kadınların büyük bir bölümünün orada Antalya’da bazı kadınların emekleri ve onurları için direndiklerini biliyorlar... Bu desteklerin kamuoyuna mal edilmesi gerekiyor, bazı yetkililer bu işi duymalı artık Petrol-İş Sendikasının işi olmaktan çıkarmalı bu grevi... Kızlar kazanmalı ve başları dik işyerlerine dönmeliler. Kızların kazanması, akıntıya kürek çeken mevcut olanı kabullenmeyen, itiraz eden, direnen her kadının ve erkeğin de kazanması anlamına geliyor bir taraftan da... Hepimizin umuda ihtiyacı var, dayanışmaya, sevinmeye, birlikte gülmeye....


alıntıdır...

  Alıntı ile Cevapla
Cevapla

Tags
bir, direniş, grevin, insan, kazanacak, kez, kızlar, novamed, onuru, öyküsü


Yetkileriniz
You may not post new threads
You may not post replies
You may not post attachments
You may not edit your posts

BB code is Açık
Smileler Açık
[IMG] Kodları Açık
HTML-Kodları Kapalı
Trackbacks are Açık
Pingbacks are Açık
Refbacks are Açık



Bütün Zaman Ayarları WEZ +2 olarak düzenlenmiştir. Şu Anki Saat: 05:16 .
Telif Hakları vBulletin v3.8.4 © 2000-2024, ve
Jelsoft Enterprises Ltd.'e Aittir.

Modified by HAKANDOST

eXTReMe Tracker




Valid XHTML 1.0 Transitional


Search Engine Friendly URLs by vBSEO 3.6.1