Ana Sayfa


Sonbahar Logosu Ana Sayfaya Gidin Ekibimiz Forum Kuralları Arama
Geri Dön   Dostun Sayfasi > Serbest Bölge!
Yardım Takvim Bugünkü Mesajlar Arama

Serbest Bölge! Kategorize edemediğiniz her telden konuyu bu başlık altında tartışabilirsiniz.

Cevapla
 
LinkBack Konu Seçenekleri Bu Konuda Ara Modları Göster
Eski 07-10-2007, 06:23   #1
Dost
marksis - ait Avatar
Üyelik Tarihi: May 2007
Mesajlar: 395
Tesekkür: 12
10 mesajina 9 kez tesekkür edildi
 marksis isimli üyemiz çevrimdışıdır. (Offline)
Lightbulb Annesini özleyen tüm ana kuzularına

ANNELER VE OĞULLARI
siteadi.com - Annesini özleyen tüm ana kuzularına
Bizim gibi yaşı otuz beşi aşmış (kırka yaklaşmış demekten korkuyor muyum?) erkeklerin anneleriyle paylaşacak ne çok şeyi vardır! Yazık ki paylaşılamaz; anneyle oğulun bütün beraberlikleri uzun sükûtlarla geçer. Görünen sükûttur, ne var ki sessiz konuşmalar, upuzun dertleşmeler sürüp gider içten içe... Ana ve oğul, susarak anlaşırlar; bir hüzün denizinden geçer gibi susarak...



Dokunulmasa, bozulmasa bu sessiz konuşmalar, kim bilir ne uzun saatler alır ve daima içe akıtılan gözyaşlarıyla son bulur. Bizim yaşlardaki erkeklerin, başını annesinin dizine koyup ağlamak ihtiyacı vardır. Nedeni, niçini sorulmaz... Ve yaşı altmışı bulmuş anneler de, gözlerini oğullarının gözlerinden kaçırarak, için için ağlamak ister. Bir anne, içinde düğümleyip durduğu hikâyesini, ancak gözleriyle, onlar taşımaz olunca da gözyaşlarıyla anlatır. O hikâye, hiçbir zaman gün yüzüne çıkmayacaktır! Nasıl bir yaşamın içinden geçerse geçsin, yaşı altmışlara varmış bir annenin bakışlarında düğümlenen, daima hüzündür. O hüznü okuyabilense sadece oğullardır; kendi hikâyesini yalnız annesiyle paylaşabilen oğullar... Bir annenin hikâyesi yazılacaksa onu da bir oğul yazacaktır.

Bir annenin, içli bir kadının, hüzünlü yaşamını okuyorum. Selim İleri, ‘Annem İçin’ kitabını yirmi yıl sonra yeniden yayımladı. Çeyrek asır önce dünyadan göçmüş; tanımadığım, bilmediğim bir kadının yaşamı bu... Fakat ne çok şey söylüyor bana! Anladım ki bütün anneler birbirine benziyor ve bütün oğullar aynı duyguları taşıyor anneleri için. Dünya çirkinleştikçe, bütün iyiliklerin, bütün özlemlerin kapısı anneye açılıyor. Yirmi yıl sonra yeniden annesinin hikâyesine dönen Selim İleri, “Bu çirkin dünyada annemi çok özledim. Bu kitabı yeni insanlar okusun istiyorum. Onlar da annemi sevsinler istiyorum.” diyor. Okuyorum ve okuduğum, 1917’de Adapazarı’nda doğmuş, çocukluğu Kadıköyü’nde geçmiş bir kadının değil, isimsiz bir dağ köyünde doğup büyümüş ve yazık ki çocukluğuna, gençliğine hatta düğününe ait bir tek fotoğrafı bile olmayan annemin hikâyesi. Yaşamları, çevreleri, imkânları ne kadar birbirine uzak olursa olsun, bütün kadınlar aynı ağacın çiçekleri gibi ortak duyarlıklara, benzer acılara ve hüzünlere sahip. İçlerinde bastırdıkları bir uğultuyu taşıyorlar ömür boyu. Kendileri yanıyor, kavruluyor ve fakat açık etmiyorlar acılarını.

Ben henüz, annesiz bir dünyada nasıl yaşanır, bilmiyorum. Gitgide, ancak yılda bir kez görür olduğum annemin telefondaki sesi bile, bu çirkin dünyada üzerime bulaşan kirlerden arındırmaya yetiyor beni. Bir anneyle ne konuşulur telefonda? Hiçbir şey!.. Susulur... Dinlenir yalnızca o uysal, o temiz ve sıcak anne sesi. O konuştukça kirlerinden arınır insan, katılaşan kalbi incelir, yumuşar ve bir çocuk saflığıyla döner yaşama. Anne, konuştukça yeniden, yeniden doğurur oğlunu. Ve siz, o konuşurken uzakta buğulanan gözlerini hayal eder; sesinin şefkatinde ısınırsınız. Bir gün göz göze geldiğinizde, sizin bütün hikâyenizi okur gözlerinizden, annelerin bakışlarından hiçbir şey gizlenmez...

Annesi uzakta olan bir oğul ve oğlu uzakta bir anne... Bir hüzün demeti, kelimeleri olmayan uzun cümleler biriktirirler birbirleri için. Uzun ve içli suskular çoğaltırlar karşılıklı susmalara. Ve ister bilsin oğlu ister bilmesin, bir annenin hayali, dolaşır durur onun gecesinde, gündüzünde. Bir melek gibi, şeffaf kanatlarıyla çirkin dünyanın kirlerinden korur onu.

Yaşı kırka yaklaşmış bütün erkek ‘çocuklar’ gibi, gözlerimde hikâyeler biriktiriyorum anne, bir gün geldiğimde sana anlatmak için. Erguvanlı, morsalkımlı, ayvaçiçekli bir mayıs akşamında, sesinin şefkatinde ısındığım için kendimi bahtiyar sayıyorum. Vietnamlı bir şairin dilinden sesleniyorum sana: ‘Oğlun seni düşünür uzakta bu akşam’...


alıntıdır.

  Alıntı ile Cevapla
Cevapla

Tags
ana, annesini, kuzularına, tüm, özleyen


Yetkileriniz
You may not post new threads
You may not post replies
You may not post attachments
You may not edit your posts

BB code is Açık
Smileler Açık
[IMG] Kodları Açık
HTML-Kodları Kapalı
Trackbacks are Açık
Pingbacks are Açık
Refbacks are Açık



Bütün Zaman Ayarları WEZ +2 olarak düzenlenmiştir. Şu Anki Saat: 00:52 .
Telif Hakları vBulletin v3.8.4 © 2000-2024, ve
Jelsoft Enterprises Ltd.'e Aittir.

Modified by HAKANDOST

eXTReMe Tracker




Valid XHTML 1.0 Transitional


Search Engine Friendly URLs by vBSEO 3.6.1