Ana Sayfa


Sonbahar Logosu Ana Sayfaya Gidin Ekibimiz Forum Kuralları Arama
Geri Dön   Dostun Sayfasi > Serbest Bölge!
Yardım Takvim Bugünkü Mesajlar Arama

Serbest Bölge! Kategorize edemediğiniz her telden konuyu bu başlık altında tartışabilirsiniz.

Cevapla
 
LinkBack Konu Seçenekleri Bu Konuda Ara Modları Göster
Eski 15-01-2008, 09:34   #1
Aktif Üye
Üyelik Tarihi: Jun 2007
Bulunduğu Yer: ankara
Yaş: 45
Mesajlar: 209
Tesekkür: 0
10 mesajina 11 kez tesekkür edildi
 crazydark isimli üyemiz çevrimdışıdır. (Offline)
Tanımlı 80 Döneminde Işkence Gören Bir Devrimci

80 döneminde 96 gün hapis yatmış ve işkence görmüş eski bir devrimcinin koğuşta yazdığı uzun bir şiir.
siteadi.com - 80 Döneminde Işkence Gören Bir Devrimci


VURMA ZİNDANCI BAŞI

Yüzlerimiz sıcak ve türkülüdür
Sesimiz titrek ve ağlamaklı
Kışlalar, askerler ve kelepçeler
Önünde hain karanlık, başında cellat
Birde gözlerimizin kuytularında
Yanıp sönen yokuşlu ve dikenli yollar
Ve bir yanda yürekleri yaralı
Ayrılıktır büküveren bellerini gencecik
Aşk ve ölüm ikileminde aynı coşku
Beni duyuyor musun gül yüzlüm
Karanlığın pençesinde bizimkilerdi onlar
Beni görüyor musun gül yüzlüm
Bir barut sabahının içinden gelip işkenceden
Giderken bir barut akşamı gibi işkenceye
İndirirken cellat zinciri acımasız
Sallandı duvarları salonun
Sallandı döşeme tavan
Sallandı yalnızlığım ışıksız
Cellatlar öfkeli ve acımasız
Kaba karanlıktır bir korkunç
Nasıl unuturum tutsaklığın kılcal damarlarını
Evet! şuan suskun bitkin ve yaralıyım
Kanda kustum rutubetli hücremde
Ama saklıdır bende başkaldırmanın cevheri
Şimdi dimdik başı yukarda yaşıyorum
Ama bazen ölmedim de diyemem
O korkunç ihanet karanlıkla kol kola
Saldırırken deniz maviliğine kahpece
Dalgalar sakin çökerken aydınlık
Bir ateş çığlık çığlık savruldu kalbimizde
Nasılda burkulduk, tıkandık ama ağlayamadık
Nasıl unuturum seni cellat
Ben unutsam ki öyle farz et
O öldü diye bıraktıkların nasıl unutur seni
Bir lokma uğrunaydı her şeyimiz
O kahpece zulmün çemberinde
Bakmayın yüzlerine; yüzleri korkunç
Dipçikle parçalanmış kafatasları
Görev saymıştır kendine susmayı
Anam, güzel anam, gül yüzlü anam
Gizli gizli ağladığın o beter akşamları
Üstüm başım paramparça kan içinde
Böyle geldik varmak için o usa
Anam, bilirim isyan etmekte yüreğin
Ve haykırmak istiyorsun
Ben seni doğurmadım
Dikenli teller üstünde yürüyesin diye
Ben seni doğurmadım
Zindanlarda çürüyesin diye

Gül yüzlü, çilekeş anam
Şarkıda da, isyanda da, göçte de
Söylenmedin, dertlenmedin kimseye
Bilirdim gözyaşlarını nasıl sakladığını
Bütün gücünü toplar, gülümserdin
Zulmün tel örgüleri ardından
Düştük İskenderun topraklarından meçhul
Yağmur yağdı, güneş açtı büyüdük
Elledik ateşleri geçip giderken dostluğa
Haykırdık dağ dağ sancıdı yürek
Bize yasakmış ezelden sevinmek
Biz acıda, sancıda gülmesini de biliriz
Sözümüzü kutsal bellemişiz ey dost
Tanırım kahpeliği ayak sesinden
Bilirim dost ihanetini homurdanışından
Seni de tanırım sevdalım, kadifeden
İpekten, tenden, gülden ve dudaktan
Tanırım şimdi boynu bükük sevdalı yüreği
Vatanım, kavgam ve aşkım gibi
Kitap sayfaları gibi kat kat
Zincir sancısı gibi katmer katmer
Sırtımıza inen coplar gibi sancılı
Birleştirip birleştirip eklesem
Yığsam amanları, ofları
Sevgileri, sevdaları, goncaları
Siper etsem yeter mi korumaya
Cellatlar öfkeli ve saldırgan
Ben niçin böyle soluk soluğa
Ben niçin böyle kan ter içindeyim
Gözüm bağlı, kelepçeli zindanda
Nasırlaştı yüreğim zincir bir parça benden
Kulağım hoş bir müzik fısıltısı gibi
Alıştı karanlığın küfürlerine
Dev gibi alıştığım o korkunç çığlık
Açılarla çiftleşirken mutluluklarım
Yüreğim sancılı, ayaklarım yara, öfkem büyük
Birde susuzluk yanı sıra haraç mezat
Demokrasinin toplama kamplarında
Birde öldü diye bırakılan canlarım
Vurma kahpenin dölü o fidanlara
Daha dalları yeşermemiş
Sevda nedir bilmemiş gencecik
Yine haykırıyor işkenceci; konuş
Ekmek, gül ve hürriyet diyor
Başlıyor işkence taşarcasına nehir
Sevgi, kardeşlik ve barış diyor
Saldırıyor yine kana susamışçasına
Vurgun göz nuru ve alın teri bezirganlarına

...........
Devrilmişte olsa kitaplığımız
Durduk ve dinledik yüreklerimizi
Ve kaldırdık başlarımızı
Hain karanlığa karşı
Açık alınla dimdik, namuslu
Durduk yan yana, durduk iç içe
Titremedik desek yalandır
Bedenimizin nedzinde
İnançlarımıza inip kalkan sopalar
Daha da kamçıladı öfkemizi
Ya bir ışırsa aydınlık
Karanlığın da korkusu büyük
Çünkü iyi tanırlar onları
Demirciler, marangozlar, terziler
Duvarcılar, köPage Rankingücüler, dokumacılar
İşçiler, köylüler, nakışçılar
Sabahı bal tadına dönüştürenler
Akşamı ipekle seviştirenler
Yani alnı ak olanlar
Yani güzel, yani iyi, yani insancıl
Güzelin, iyinin, sevginin savaşçıları
Hepsi iyi tanırlar sizi
Ya bacılarım, canlarım
Gelinlik çağında cop soktuğunuz
Onlar sizi unutur mu
İki kapı arasında dönüp duranlar
Yiğidi hançerleyip kalleşi kollayanlar
Bir gün varılırsa o dünyaya kan ter içinde
İnsan insanın yanına konulursa
Bilin ki siz yoksunuz kötülük tellalları
Dönüştürmek bataklığı pirinç tarlalarına
Açlığı ve sefilliği kovmak bu dünyadan
Ekmek için sokmamak bu eli kana
Bunun yoluna özlem, işte budur kavgamız
Kendi sesleriyle bir şarkı gibi
Şimdi kamçılıyor azgınca cellat
Grevcilerin öfkeyle bilenmiş şarkıları
Şimdi kalleş bir ölüm,
Sinsi bir hesap,
Buz gibi soğuk elleri ihanetin
Kışlalar bizim için
İşkence ve zindanlar bizim için
Vergiler, küfürler bizim için
Kardeşim, kömürcüm, işçim, dokumacım
Anam, bacım, dostlar, canlarım
İşte ayna, işte surat
Kaçsak da düşsek denizlere
Yelkenlilerle görünsek de evrende
İşte sınıf, işte tarla, işte kavga
Ya yaşarız insanca
Bu kelle bu gövdede dik mi dik
Ya da al yaramı koy yaramın üstüne
Öfkeni öfkemle çoğalt
Düşersem kaldır beni
Satılırsam vur…

...........
Vurma zindancı başı her yerim yaralı
Kuşattın beni ateşler içinde
Sarın beni yumruk yumruk
Gerin çarmıha, kusun nefretinizi
Bendim sayıklayan hücrede
Bendim konuşan zincirle
Bendim irkilen namluyla
Bendim soğuktan titreşen
Hiç mi kan kusmadık
Hiç mi bayılmadık celladın elinde
Ya o öldü diye bırakılan canlarım
Neden vurulur öldüresiye
Çünkü ihanet etmiştir vatana!
Eşitlik marşını dilden dile iletmiş
Toprak kölesine bile ulaştırmış
Makinenin çarkları bile duymuş
Nedir bu mal, nedir bu mülk
Niçin küçük, niçin büyük
Neden üretip aç kalırlardı?
Ekip biçenlerdi onlar
Yapıp yaratanlardı onlar
Alabildiğine yoksul ve ezik
Ve saraylara kuldular
Buldular yolunu kurtuluşun
Taştılar sel oldular
Sen sanma ki bu şarkı acemice
Bu bir çığlık
Yeniklerin zincir sesidir
Kim ki soyar köylüleri
Kim ki vurur beline emekçinin
Kim ki soyguncuyla birlik olur
Buna dalkavukluk derlermiş tarihçiler
Bilecekler bizi,bizden sonra gelenler
Güzel günler için savaşımızla
Karşı duruşumuzla soyguna, sömürüye
Kıtlığım, kavgam, kıvancım
Bayramım, kaygım, sevincim
Beşiğim, belleğim, ağıtım, hıncım
Kitap sayfaları gibi kat kat
Ve de zindan gibi katmer katmer
Kim duymamış ki canlarıma yapılan
Bu işkenceyi, bu zulmü, bu vahşeti
Her biri ayrı dilden
Her biri ayrı milletten
Ama bir aradaydılar
Garip değil mi
Her biri ayrı dinden
Her biri ayrı mezhepten
Ama bir aradaydılar
Birdi kaygıları, düşleri, sevinçleri
Ve acıları, tasaları; tümü sevdalı geleceğe
Kitap sayfaları gibi kat kat
Zindan gibi katmer katmer


Okunup bitirilmeli bu kitap
Satır satır bellolmalı
Ne düşmüş ki insan elinden
Ne ki düşmüş kayaya, mermere ve de demire
Bir bir çözülüp anlaşılmalı
Gelinen ve gidilecek yollar
Şafak gibi bellolmalı
Satır satır bellolmalı o kitap
Bellolmalı Amerikan ekonomisi
Bellolmalı kapitalizmin kefen soyucuları
Satır satır bellolmalı o kitap
Onlar yaratıp kendi korkularından
Onlar besleyip kanlarıyla, gözyaşlarıyla
Onlarsa oturmuşlar su başlarına
Ve bırakıp o düşsel anıları
Çekilip yoksulluğun ve kulluğun siperlerine
Çekilip dileklerin, düşlerin siperlerine
Bir alaca vaktin karanlığında
Fidan gibi gençlerin kanına girip
Yüreklerini söndürdükleri doğrudur
Ah benim kıraç gönlüm
Çok derinden iki yaram var
Biri celladın sopası
Biri sevda yarası
Vurma cellat fidan gibi gençlere
Kitaptır onların anası babası
Kitaptır onların vazgeçilmez sevdası
Kim ki gösterir gerçeği başka
Kim ki tükürür suratına
Kahpeliğin, kalleşliğin, puştluğun
Ama o ki ödüyordu yurtseverliğin
Borcunu adım adım, santim santim
Avlusunda adım atarken hapishanenin
Beni duyuyor musun gül yüzlüm
Hiç mi görmedin, hiç mi duymadın
Vurdukları yılanla birlik olup
Günün birinde sokulup yuvasına
Bağdaşıp ihanetin yuvasında
Açıkça dostun ve düşmanın içinde
Titreyerek vurdukları doğrudur
Masal değil bu, gerçek
Bu da bir başka türlüdür
Dolaşan kanlı kavganın
Döndükçe bu zulüm çarkı
Bizim için mi bu kurşun
Bizim için mi bu zindan
Bizim için mi bu darağacı
Doğrudur bütün bunlar doğrudur
Aç ve çıplak öldükleri doğrudur
Bu ne çapraz gidiştir böyle
Bu ne biçim zulümdür böyle
Vurdukça yürekten et
Saldırdıkça damardan kan
Salladıkça birkaç can götüren
Sinsi hain bir kara düzen
Ne de hızlı dönüyor acımasız
.......
Ben nasıl yaşadımsa karanlığı
Aydınlıklarda bilirim deniz mavisi
Yaşadım bütün boyutlarıyla
Evrene insan gözüyle bakmanın
Güzelliğini duydum insan gibi düşünmenin
Ne var ki yoksulluk hem ağır hem namustur
Şimdi kul olmuşsak da satılmışa
Biz toprak ananın dölleriyiz
Bizi elden ele kul eden
Ayrılıktır, yoksulluktur ve zulümdür
Ondandır ki yanık, yağız ve serttir yüzümüz
Sızıdır, acıdır, derttir sözümüz
Geçmişiz nice ateş çemberlerinden
Biz ne tutku ne sevdalarla düştük yollara
Damlanın damlayı yitişidir bu
Dalganın fırtınaya öfkesidir bu
Ve öyle ki çıkanlar bizden önce
Başında bile değildi bu yolun
Toprak ana yeşertiyor gidenleri bir bir
Şimdi dört bir yanı sarmış şarkıları
İşkencecinin, zulmün uğultusuyla
Başa baş direniyor canlarım
Bakma bana öyle boynu bükük
Tükür yüzüne namussuzluğun
Tükür yüzüne dalkavukluğun, uşağın
Tükür yüzüne kahpenin, işbirlikçinin
Aldanmayın kahpe karanlığın ikiyüzlülüğüne
Yoksulluğun onurunu yükseltin bayrak gibi
Öyle üzülmeyin, ezilmeyin canlarım
Onlar ki aşınıza, ekmeğinize göz koyan çıyanlardır
Leş kargaları kadar saldırgan ve namussuz
Canlarım nasılda ferahlatıyor bizleri
Denizin maviliği nasılda parlıyor
Ne kadar uysal ve de berrak
Ama bir öfkelenirse o dalgalar
Görün nasılda sallanır tüm gemiler
Yoksulluk kaderdir öyle yazıyor kitap
Yolları durmadan yapıyorsak
Ve yinede köyümüz yolsuzsa dağ başlarında
Kentleri yeniden kuruyorsak
Ve yinede kentsizsek vatanımızda
Pamukları ekip, dokuyorsak
Ve yinede çıplaksak karda soğukta
Kömürü çıkarıyorsak yerin cehenneminden
Ve yinede donuyorsak ayazda
Buğdayları ekip, biçip, öğütüyorsak
Ve yinede rezilcesine açsak bu dünyada
Kat kat villalar kuruyorsak
Ve yinede yuvasızsak yeryüzünde
Treni, gemiyi, minibüsü yapıyor
Ve yinede yayan kalıyorsak yollarda
Eğer alın terimizle, vergilerimizle
Saraylarda yaşıyorsa doktorlar
Ve hastalarımız ölüyorsa kuyrukta
Ak çarşaflı hastaneler bize haramsa
Silah mereti de nereden çıktı
Çığlık gibi karıştığım bu insan denizinde
Balıklar gibi oynaşmak kıyılarda
Ve çocuklar yaşarcasına oyun dünyalarını
Sevdiğimin yüzü gibi açık ve temiz
Dost elince sıcak ve güvenilir
Kardeşçe, dostça karın doyurmak
Kalleşliği, hainliği ve zulmü
Yok ettiği bir düzenin sevdasındayım
Bak sevdalım, güzelim
Yalnızlık korkum benim
Bak nasılda tebessüm ediyor
Kırmızı, sarı, pembe güller
Evrensel kokusuna büründü doğa
Yan yana durabiliriz artık dağlara
Yan yana durabiliriz o ilk çığlığa
Bak güzelim ayrılık korkum
Beni duyuyor musun
Ve kazmayla ve sopayla ve sevdayla
Beni görüyor musun
Nasıl yürüdüğümü dikenli teller üstünde
Canlarım, direnen canlar, sızılı yürekler
Tükürün yüzüne celladın, kahpeliğin
Namussuzca ve insanlık dışı her şeyin
Görün bizi biz nasılda pay ederiz ekmeği
Gül, ekmek ve hürriyet günlerinde

96 günün acısı ancak bu kadar uzun olabilirdi zaten

  Alıntı ile Cevapla
Eski 15-01-2008, 09:57   #2
gz_antepli
Guest
Mesajlar: n/a
Tesekkür:
mesajina kez tesekkür edildi
 
Tanımlı

Crazy senin ellerine
O yazan arkadaşımızın yüreğine sağlık

Yalnız bu şiiri şiir/ size ait olmayanlar
bölümünde paylaşılabilirdi

Eyvaalah kardeşime

  Alıntı ile Cevapla
Eski 15-01-2008, 10:55   #3
Aktif Üye
Üyelik Tarihi: Sep 2006
Bulunduğu Yer: antalya - serik
Yaş: 55
Mesajlar: 253
Tesekkür: 4
2 mesajina 21 kez tesekkür edildi
 gezginemlak isimli üyemiz çevrimdışıdır. (Offline)
Tanımlı

emeklerine saglik dost.saglicakla

  Alıntı ile Cevapla
Eski 16-01-2008, 07:20   #4
Dost
HAWIN_ZEL - ait Avatar
Üyelik Tarihi: Nov 2006
Bulunduğu Yer: kimse bilmez nereli oldugunu?
Mesajlar: 1,169
Tesekkür: 0
47 mesajina 86 kez tesekkür edildi
 HAWIN_ZEL isimli üyemiz çevrimdışıdır. (Offline)
Tanımlı

emegine saglik dost

iskenceden nce genclerimizi nice beyinlerimizi gomduk topaga ve bunun dsinda faili mechul olumler cinayetleri saymiyorum kahrolsun FASIZIMM

__________________
SENI ANLAMAK YASMAKTIR
SENI YASAMAK
AMANSIZLIGA KAVGA VE POSTAL SESLERI ARASINDA
DIRENGENLIGE DURMAKTIR
SENI BILMEK YASAMI BILMEK
SILAH OMZUNDA TOPRAGA DUSMEKTIR
SENI ANLATMAK EYLULU GUNLERI GECMISE YOLAMAKTIR`



BANA MAVI ETIKETLI BIR RAKI GETIR
DIYARBAKIR’DAN BIR AVUC TOPRAK
BİTLİS’TEN BIR TUTAM TÜTÜN
AVUCLARINDAN İÇECEGİM
BIR TAS SU GETIR MUNZUR’DAN
BANA ISTANUL’DAN BIRAZ LODOS
MALATYA’DAN SARI KAYISILAR GETIR
BANA KENDINIDE GETIR MEMLEKETIMDEN
SENINLE BIRLIKTE GETIR MEMLEKETIMI
..
  Alıntı ile Cevapla
Eski 16-01-2008, 20:41   #5
Dost
..demet.. - ait Avatar
Üyelik Tarihi: Dec 2007
Bulunduğu Yer: ankara
Yaş: 36
Mesajlar: 167
Tesekkür: 53
42 mesajina 73 kez tesekkür edildi
 ..demet.. isimli üyemiz çevrimdışıdır. (Offline)
Tanımlı

...
Kaçsak da düşsek denizlere
Yelkenlilerle görünsek de evrende
İşte sınıf, işte tarla, işte kavga
Ya yaşarız insanca
Bu kelle bu gövdede dik mi dik
Ya da al yaramı koy yaramın üstüne
Öfkeni öfkemle çoğalt
Düşersem kaldır beni
Satılırsam vur…
...

çok güzel bir şiir..yüreğinize sağlık

  Alıntı ile Cevapla
Eski 16-01-2008, 23:41   #6
Dost
cilek_22 - ait Avatar
Üyelik Tarihi: Feb 2007
Bulunduğu Yer: ev.
Mesajlar: 1,720
Tesekkür: 113
98 mesajina 198 kez tesekkür edildi
 cilek_22 isimli üyemiz çevrimdışıdır. (Offline)
Tanımlı

Tsk,ler Crazydark güzeldi ...

__________________
Sahiden de sürpriz olmaya başladı artık
"Bana gelişlerin"
  Alıntı ile Cevapla
Cevapla

Tags
bir, devrimci, döneminde, gören, işkence


Yetkileriniz
You may not post new threads
You may not post replies
You may not post attachments
You may not edit your posts

BB code is Açık
Smileler Açık
[IMG] Kodları Açık
HTML-Kodları Kapalı
Trackbacks are Açık
Pingbacks are Açık
Refbacks are Açık



Bütün Zaman Ayarları WEZ +2 olarak düzenlenmiştir. Şu Anki Saat: 01:50 .
Telif Hakları vBulletin v3.8.4 © 2000-2024, ve
Jelsoft Enterprises Ltd.'e Aittir.

Modified by HAKANDOST

eXTReMe Tracker




Valid XHTML 1.0 Transitional


Search Engine Friendly URLs by vBSEO 3.6.1