18-01-2007, 23:14 | #1 |
Dost
Üyelik Tarihi: Oct 2006
Bulunduğu Yer: Şanlıurfa
Mesajlar: 603
Tesekkür: 44
|
Fırat Kenarının İnce Dumanı
Fırat Kenarının İnce Dumanı
siteadi.com - Fırat Kenarının İnce Dumanı Fırat kenarının ince dumanı Dağlara yayılır seher zamanı Ben yarimden kestim artık gümanı Bülbül bülbül ne ağlarsın yuvan mı yoktur Bülbül bülbül yoksa benim gibi Sızlar yaran mı çoktur Bülbül şu dağlardan aşalım Di gel gel ağlaşalım karşı karşıya Fırat kenarında koyunlar kuzular Yanıma gelmiyor gelinler kızlar Değmeğin yarama derindir sızlar Mahmut Güzelgöz TENEKECİ MAHMUT (GÜZELGÖZ) 1919 yılında Şanlıurfa’da doğdu, 1988 yılında vefat etti. Babasının adı İbrahim, annesi İslim’ dir. Esas mesleği tenekeciliktir. Kütüphane memurluğundan emekli oldu. Şanlıurfa'nın folklor tarihinde en büyük müzisyen ve kaynak kişilerden biridir. Devrin en büyük ustalarından istifade etmiştir. Urfa repertuarında icra edilen türküleri, hoyratları, gazelleri bilir ve makam esasına göre eksiksiz okurdu. Urfa ile ilgili; hikâye, masal, mani, gazel, atasözleri ve benzeri folklorik bilgilerin hemen hemen hepsinde söz sahibi idi. Büyük bir halk bilimcisi ve müzik üstadıdır. Şanlıurfa adına birçok türküyü TRT repertuarına kazandırmıştır. Ayca Milli Folklor Araştırma Dairesi tarafından Urfa'da yapılan derleme çalışmalarında kendisinden kaynak kişi olarak faydalanılmıştır. Türkünün hikayesi Mahmut Güzelgöz'den alınmıştır. Urfa'nın Bozova ilçesine yakın Fırat kenarında iki köy varmış. Bu köyler birbirlerine komşuymuş ve ağalara mahsusmuş. Bir ağanın oğlu, diğerinin de kızı varmış. Bu kız ve oğlanda evlenme çağına gelmişler. Köylerin yakın olmasından dolayı birbirlerine gidip, gelirlermiş. Kızla oğlan birbirlerini görmüş ve sevmişler. Günün birinde oğlanın babası hanımına "Oğluna sor, eğer evlenmek istiyorsa onu evlendirelim" demiş. Hanımı da oğluna bildirmiş, oğlu da komşu köyde sevdiği kızı bana isteyin diye istekte bulunmuş, anası da babasına oğlunun isteğini bildirmiş. Oğlanın babası köy komşusu olan ağanın kızını oğluna almaya karar vermiş. Bunun üzerine vakit geçirmeden köyden bir kaç yaşlı adamı alıp, komşu köye oğlunun sevdiği kızı istemeye gitmişler. Eskiden beri bizde başlık adedi vardır. Kızın babası tarafından istenen başlık parası oğlan babası tarafından kabul edilmiş. Kızı istemeye gittiklerinde mevsim güzmüş. Kız babası "Bahar gelince iki genci baş-göz edelim " demiş. İki tarafta düğün hazırlığına başlamışlar. Gelini getirecekleri günü tespit etmişler. Köyde gelin ve damat tarafı atlara binerek cirit oynarlarmış. Gelenleri silah sıkarak karşılamışlar. Damatta gelini getirmeye giden kafileye katılmış. Gelini deveye bindirmişler. Düğün alayında nara atılır ve davul zurna çalınır, bu şekilde gelin hareket eder. Silahlar sıkılır. İkinci köyün hududuna girerken serseri bir kurşun gelinin kalbine saplanır, gelin cansız olarak yere düşer ve ölür. Düğün alayı da bir anda şivan yerine döner. Her kez hüzün içerisinde gelini mezara gömerler. Damat çok üzülür, deliye döner. Gelinin köyünde taziyede 3 gün kalırlar. Oğlanın gözünün yaşı dinmez. Her gece kızın mezarına gidip, sabahlara kadar ağlar ve bu türküyü dile getirir. Gece yarısı Fırat Nehri'nden yükselen su buharını seyrederek bülbüllerin ötüşünden hüzünlenerek bu türküyü söylemeye başlar. |
18-01-2007, 23:38 | #2 |
Can Dost
Üyelik Tarihi: Sep 2006
Bulunduğu Yer: BELCIKA
Yaş: 51
Mesajlar: 3,426
Tesekkür: 1634
|
oykunun basinda her sey guzel gidiyordu
ama maalesef yine ayni yine mutsuz son talihsizlik degil bu haksizlik insan bir an o ani yasar gibi oluyor turkulerimizin oykulerini bilince daha bir anlam kazaniyor dilerkende soylerkende tekrar tekrar yasiyoruz paylasim icin tesekkurler
__________________
Nedenki Bu amaçsız yaratilis, yokolacaksa bir gün her yaratılmış ? [email protected] |
Tags |
dumanı, fırat, kenarının, İnce |
|
|